Aylardır üniversite alanı olarak kamulaştırılmışken yıllar içinde üniversiteden kaçırılmış Akdeniz Üniversitesi’nin güney batısında kalan arsayı yazıyoruz. Ama ne gariptir ki üniversite hissesini Arapsuyu’ndan Pınarbaşı Mahallesi’ne kaydırdığı ve ÇED gerekli değildir kararı olmadan ruhsat verdiği söylenen Konyaaltı Belediyesi’nden de Akdeniz Üniversitesi’nden de çıt yok…

 

Ankara duydu, dünya duydu ama yanıbaşımızdaki iki kurumdan ses yok. Hangi kamu yararı ve üstün idarecilikle el çabukluğuyla arsa kaydırmalar, ruhsatlandırmalar yapıldı?

 

Neden üniversite, kendisinden alınan ve Millet Bahçesi denilen ama lüks konut inşaa edilen taşınmazın takipçisi olmadı!

 

Neden haberler yapılana kadar sessiz kalındığı gibi, haberlere bile cevap verilmedi?

 

Kentin en önemli ve rantı yüksek alanı ‘kamu yararı’ için denilerek Milli Emlak’tan TOKİ’ye, TOKİ’den tek kişinin katıldığı ihaleyle Özpınarlar’a verilip TOKİ ihalesinde bile ‘üzerinde ağaç’ olduğu notu alan taşınmazda çevre kıyımı yapılırken kimse görmedi?

 

Üniversiteye yurt ya da fakülte binası, sosyal ihtiyaçlar için fiziki mekan olabilecekken el çabukluğuyla özel sektöre ucuz arsa üretimi yapılması vicdanlarınızı hiç mi sızlatmadı?

 

Bu soru hem Akdeniz Üniversitesi’nin eski-yeni rektör ve yönetimlerine hem Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen ve ekibine hem de kent dinamiklerine…

 

Üniversitede öğretim elemanı olan isimler de dahil herkesin gözün kaçan bir rant öyküsü şuan hayata geçiyor…

 

Milyarlık bir rant ve müthiş bir beton kütlesi yükseliyor, üniversitenin dibinde…

 

Ve maalesef üniversitenin tek rahatsızlığı ‘caminin siluetinin bozulması’…

 

Kaybedilen arsanın, çevre tahribatının hiç önemi yok…

 

Milli Emlak ve belediye, üniversiteden de beter suskun…

 

Sanki birşeyler var…

 

Suçluluğun sessizliği olsa gerek…

 

Sonuçta Milli Emlak’ın da belediyenin de aracılık ettiği iş ve işlemler kamuya zarardan başka bir şey getirmedi…

 

Nihayetinde o zarar şimdi yargıya gidiyor…

 

Hem dava açılacak hem suç duyurusunda bulunulacak…

 

Ama yetmez…

 

O inşaatın orada yapılmaması gerekirdi…

 

Yazık…

 

Hepiniz adına utanıyorum…

 

Hem de çok…