Hep birlikte ölüyoruz, farkında olalım. Mavileşelim derken gittikçe kırmızılaşan harita, artan vaka sayıları, ölen yurttaşlarımız hiçbiri mi cesaretinizi artırmıyor! Hadi anladım korku dağları sardı da kendinizden geçtiniz de aileniz, sevdikleriniz içinde mi endişelenmiyorsunuz?
Koca koca makamların
çok yetkili görünen ama noter kıvamındaki işgalcilerinin açıklamalarına artık
gülmüyor, kızıyorum. Yeter,
aklımızla alay ettiğiniz. Yeter koltuk diyeti adına her şeyden vazgeçtiğiniz…
Hani o ‘terörist’
dediğiniz, bunu göğsünüzü ger gere de dile getirdiğiniz Türk Tabipleri Birliği
de Antalya Tabip Odası da en yüreklisinden haykırıyor…
Geçin
artık maske, mesafe, hijyeni…
Neyin maskesi, neyin
mesafesi, neyin hijyeni…
Yurttaş
tencere kaynatamıyor ki her gün 3 kez maske yenilesin. Mesafeden
bahsediyorsunuz toplu ulaşımda durum malum. Hijyen derken de ucunun paraya
dokunduğunu söylemeye gerek yok…
Bu
uyarılarınız ilk günlerde anlamlıydı. Fakat farkında olun ki 1. Yılı devirdi,
pandemi. Artık aşılamayı hızla tamamlamalıyız…
Ve
kapanmalıyız…
Ramazan’da kapanma
beklediğimiz şu günlerde de avcumuzu yaladık yine. Tam kapanmayı ya siz
anlamıyorsunuz ya biz…
Şu
turizm ve ekonomi var ya hatırlatalım insansız bir işe yaramaz. Bu
tedbirsizlikle gidişat hepimizi öldüreceksiniz…
Yapmayın, etmeyin.
Tam kapatın ülkeyi. Turizm faaliyetine serbest, ona serbest, buna serbestle
olmaz. Tümden kapanmazsak açılamayacağız…
Tabii
destekleme olmadan olmaz. Hem çalışan hem patron hem de işsiz desteklenmeli…
Bakın
Ramazan’da geldi hazır. Bu fırsatı kaçırmayın…
Lebalep
kongreler, denetimsiz normalleşme ile geldiğimiz noktada artık topu bize atıp
sıyrılamazsınız…
Bakın
her şeyin başı dediğimiz sağlığımızı koruyamıyoruz…
O yüzden çok kıymetli
kent ve ülke yöneticileri konuşun, konuşanlara destek olun ki yaşayalım. Mesela
Antalya’da bugün 12.30’da İl Sağlık Müdürlüğü’nde haklarını arayan sağlıkçılara
destek olun…
Sadece
alkışla avutulan sağlıkçıların haklarını korumak, kendi haklarımızı savunmaktır
unutmayın!