“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyen anlayıştan geldiğimiz nokta vatan, memleket deyip kendine rant ve makam, çıkar devşirmeye çalışan anlayış. Devletin her makamına yayılan bu hastalık sadece orada kalmıyor elbette...


İşte, okulda, evde, siyasette kısaca her alanda bireysel kurtuluşun ya da yandaş korumanın örneklerini yaşıyoruz sürekli. Şimdilerde siyasi partilerde başlayan kongre süreçlerinde de bu durum yaşanıyor. Bir tarafta gerçekten ‘vatan, memleket’ diyen bir anlayış hala devam ediyor, diğer tarafta sözde vatan, memleket diyerek birilerinin üstüne basarak görev alıp kişisel ikbal peşindekiler...


Kürsülerde atılan nutuklar çok güzel de ‘Bir lafa bakarım, bir icraata’ dediğinizde durum sıkıntılı. O ışıltılı, şık konuşmaları yapanların icraatları söylemlerle örtüşmüyor her zaman...


Oysa 18 yıllık iktidarın yarattığı tahribat karşısında halkın umudu olarak görülen CHP’de iktidar yürüyüşünü aksatmayacak, gerçekten tek derdi vatan, memleket, aydınlık bir Türkiye olan kadrolar göreve gelmelidir. Bunun için de kongre süreçleri bir fırsattır...


Herkesi kucaklayacak, örgütlere eşit mesafede olacak, hiçbir belediye başkanına angaje olmayacak, örgüt-belediye ilişkilerini koordineli ve disiplinli götürecek, eş-dost kayırmayacak, adaylıklarda ‘önseçim’ diyerek üyeye söz hakkı tanıyacak, adil ve donanımlı bir il başkanıyla ancak iktidar yürüyüşü güçlü olabilir...


Aksi halde halkın umudu olan CHP’de ittifaklarla sağlanan başarıyla yetinilir ki bu asla istenen bir durum değildir. Şuanda görünen o ki beklenen CHP’nin iktidarıdır. Mahalle delegesinden ilçe başkanına, ilçe yöneticisinden il delegesine, il başkanından kurultay delegesine bu sürece destek olabilecek kadrolar işbaşı yaptığında CHP iktidarı da kaçınılmazdır...


Günlerdir süren ve 12 Ocak’ta bitecek olan ilçe kongrelerinin ardından bir şey söylemek çok daha kolay olacak. Ancak görünen yüzüyle mevcut il başkanına şimdiye kadar tanınan tolerans bitti...


Birden fazla adayın olduğu il başkanlığı sürecinde ilçe başkanlarının genel tavrının il delegeleriyle birlikte destekleyecekleri adayı belirlemek olduğu ve şimdilik imza vermemek üzere tavır aldıkları görülüyor...


Daha kongre süreçleri sona ermeden mevcut il başkan adayının il delegelerinin imzalarını toplamaya çalıştığı ama buna karşı ilçe başkanlarının da temkinli davrandığı görülüyor...


Bu durum aslında mevcut adayların dışında bir tercih olabileceğine işaret olarak yorumlanabileceği gibi sadece mevcut başkana tepki olarak da yorumlanabilir...

Ne diyelim siyasette 24 saat çok uzundur. O nedenle 12 Ocak’ta bitecek kongreleri beklemekte fayda var...


Yarışa yeni isimler katılır mı bilinmez ama aday olamadan Ankara’ya çağrılan Ömer Melli ve bazı isimler düşünüldüğünde ilçe başkanlarının tavrının da anlamlı olduğu söylenebilir...


Görünen o ki CHP delegesi bu kez sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer misali oldukça seçici davranacak...


Meselesi gerçekten vatan, memleket olanları bulacak!