İki lisans bitirip üstüne yüksek lisans yapmama rağmen ne
kadar cahil olduğunun farkında biri olarak kimseye akıl vermiyor, sadece analiz
yapıyorum. Okumuş, görmüş ve yaşamış biri olarak, halktan bir gazeteci olarak
söylediklerime katılmak ya da katılmamak tamamen sizin tercihiniz. Siyasi ve ekonomik tahribatın giderek
arttığı, sağlık ve eğitimin yara aldığı, demokrasiye, hukuka darbe yapılan bir
süreçte bir ışık, bir umut bekliyor Türkiye…
Mevcut iktidarın sorunları çözmekten çok kutuplaştırıcı,
ayrıştırıcı, ben yaptım-oldu anlayışına karşın halkın içinden, halkla birlikte yürüyen ve halkı arkasından sürükleyen
bir lider ve parti isteniyor…
Son seçimlerde Cumhur İttifakı’na karşın Millet İttifakı’nı
kuran ve bu yolla yerelde başarı elde eden ana muhalefet partisi ve ittifak
ortakları şuan itibariyle tam olarak halkın beklentisini sağlayabilmiş değil…
Kurucu ve kurtarıcı parti CHP’nin iktidarına özlem duyulan
bir süreçte CHP’de kendi tabanındaki armoni, uyum, birliktelik maalesef
sağlanamamış gözüküyor…
Parti emekçilerinin küskünlükleri, kızgınlıkları bir an önce
toparlanmalı…
Örgüt ve belediye başkanlarının uyumu ve uyumlu çalışmaları,
milletvekilleri kanalıyla sokağa taşınmalı…
Görünen o ki İYİ
Parti’de de kendi içindeki ülkücü-Demokrat Parti’li çekişmesi bitirilemedi…
Tabii ki hem CHP hem İYİ Parti üst yönetimi, çabalıyor ve bu
durumdan çıkmak için birşeyler yapıyor. Ama yetmiyor…
İl ve genel merkez
seçimleri yapılan iki partinin bu çatışmalı tablodan ya da sanal gündemden
çıkarak sahada daha çok olması önemli…
Hem oylarını hem de
birlikteliklerini artıracak en önemli adım; ÇALIŞMAK…
Koronaya rağmen tedbirli çalışma, ziyaretler devam etmeli…
Rutinin dışına çıkıp
gündem oluşturmalı. Sıradan belli etkinliklerle yetinilmemeli…
Örneğin ilimizden, Antalya’dan bakalım…
Tarım ve turizmin
yara aldığı korona döneminde sektörün temsilcileri, çalışanları ile bir araya
gelmek önemli. Kısmen CHP yapıyor bunu. Ama yeterli değil. Raporlama yapıp
konuyu parti genel merkezine ileterek çözümün takipçi olmak lazım…
Dertleri dillendirmek, kamuoyu oluşturmak, çözüm önermek
mühim…
Esnaf bitik durumda.
Bu esnafın sesini her gün farklı ilçelerden yükseltmek lazım…
Eğitim ve sağlık çalışanlarına ses olmak gerek…
İnternet erişimi
olmayan mahalleye dağıtılacak tabletin işe yaramayacağını, bunun için önce
erişimin sağlanması gerektiğini ilçe ilçe anlatmak gerek…
Daha da pek çok şey…
Genel merkezinden ilçe örgütüne kadar sokağa çıkıp, sokağın
sesi olunamazsa halkın umudu olunması da zor…
Bu arada İYİ Parti’nin Antalya’daki son günlerdeki esnaf
çalışmaları da önemli. Sokakta adından bahsettiren İYİ Parti’nin çalışmalarında
‘üye’ yazılımı da dikkat çekiyor…
Oy olarak büyürken, üye olarak da büyümek isteyen bir
anlayış var…
MHP’nin Antalya seçimini yeni yaptığı, AKP’nin henüz İl
Kongresi’ni tamamlayamadığı bir ortamda CHP ve İYİ Parti örgütlerinin saha
hakimiyetini kurması çok kolay…
Çalışmaktan başka yol olmayan bu ortamda herkese kolay
gelsin…
Ama çalışmaktan kastım klavye başı çaba değil…