Küresel bir krize dönüşen ama baş etme yolları mevcut olan koronavirüsle mücadele kapsamında bizim de desteklediğimiz ‘Evde kal’ mesajları veriliyor. Hatta 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlar için dışarı çıkma yasağı getiriliyor…


Buraya kadar herşey çok güzel. Ama aması var. Evde kalacak olanlar için gerekli tüm tedbirlerin alınmış ve tüm yardımların yapılıyor olması lazım. Elbette ki iyi niyetle planlama ve hayata geçirmek için adımlar atılıyor. Ama iyiniyetin çabaları başka bir adımla hiç oluyor…

Nasıl mı?


Evde kalması gereken halkımız dün Kepez Kaymakamlığı’na koştu. Amaçları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yapılan nakit yardımı desteği açıklamasının ardından ihtiyaçları olan o paraya kavuşmaktı…


Aralarında yaşlısı, çocuğu, hastası da vardı. Üstelik sosyal mesafeye de uyulmadığı görülüyordu. Kişisel tedbir için maske takanlar olsa da tehlikeli bir kalabalıktı…

Belli ki ihtiyaçları var. Bakanlık keşke açıklama yaparken siz evinizde kalın, telefonla ulaşın deseydi. Ya da bir telefon hattı tahsis edip başvuruları oradan alıp online inceleme yapsalardı…


Olan oldu…


Halk kaymakamlığa hücum etti. Hem kendi sağlıkları hem de çalışanların sağlığı tehlikeye girdi…


Üstelik alınan riske de değmedi. Halk parasına kavuşamadı. Sadece normal dönemde yapılan yardım başvuruları alındı…


Şimdi beklenen bundan sonrası için halkın başvurularının nasıl alınacağının açıklanıp, duyurulması. Sadece bu yardım için de değil, pek çok işlem için uzaktan erişime dönmek gerekiyor...


Öte yandan başta Antalya Büyükşehir olmak üzere tüm belediyelerimizin büyük bir titizlikle hijyen çalışması yaptığını ve evde kalan halkın ayağına hizmet götürme çabasında olduğunu görüyoruz. Kendilerini takdir ediyoruz…


ALKIŞLAMAK YETMİYOR


Polisi, askeri, belediyecisi, itfaiyecisi, ulaşım esnafı, üreticisi ve tüm hizmette kesinti yapmayan meslek gruplarına minnettarız. Ancak sağlık sektöründe çalışıp da canı pahasına mücadele eden tüm emekçileri doktorundan temizlik personeline ayrıca takdir ediyoruz. Moral anlamında alkışla da destek veriliyor…


Ancak yetmez…


Yetmiyor da…


Gerekli malzemesi olmadan çalışmaya gayret gösteren canlarımızı tehlikeye atıyoruz. Ve onlar çok kaygılı. Hem kendileri hem aileleri için…


Evlerine gitmek istemiyorlar. Misafirhaneleri onlara tesis etmek ve ulaşımlarını sağlamak lazım. Daha birkaç gün önce sosyal medyadan bu konuya dikkat çekmiştim. Gerekli başvuruyu SES Antalya Şubesi yapmış…


İnanıyorum ki bu talebe olumlu cevap hemen gelecektir…


Bizim için mesai veren bu çalışanların taleplerini karşılamak boynumuzun borcudur…