Her devrin insanı
değil, her devirde insan olabilmek önemli. Bunu ne kadar başarabiliyorsak o
kadar güzel. Ancak o kadar da kolay değil. O yüzden olsa gerek güne göre
siyaset, devre göre siyaset yapılıyor…
"Dün dünde kaldı
cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!" diye kullanılan
Mevlana’nın sözü aslında her devrin insanı olmayı onaylayan bir söz olmasa da
siyasilerin sıkça başvurduğu ve kendilerindeki durumu onaylatma arzusuyla
çarpıtılan bir sözdür…
Evet, değişim
gereklidir. Kaçınılmazdır da...
Ama değişmek ilkelerin, değişmesi değildir. Olmamalıdır da…
Bakıyorsunuz en sağından en soluna partilerde liderler,
yöneticiler, seçilmişler bir öyle bir böyle açıklama yapılıyor…
Düne kadar seçimlerle
ilgili yapılan itirazları onaylamayan, karşı çıkan, demokrasiye darbe,
saygısızlık olarak görenler bugün seçimlerde şaibe olduğu iddiasındalar…
Düne kadar seçimlerde yaşanan ve ayyuka çıkan yolsuzluk,
usulsüzlüklere sessiz kalan, örtmeye çalışanlar eksik bulma derdinde…
Durum genelde de yerelde de aynı. Misal Antalya ölçeğinde. Dün borçlanma teklifi getirenler, bugün
borçlanmaya ‘ret’ veriyor…
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’nin en borçlu
belediyeleri arasında olduğunu, tehlikenin boyutunu ilk söyleyen benim.
Demeçlerim, yazılarım, uyarlarım ortada. Gelinen noktada parmak üstlüğü geçen
kararlar, yönetilemeyen finans bugüne gelindi…
Sadece belediyenin, iştirakleri hariç borcu; 4.3 milyar…
Gerisini siz düşünün…
Ama bu karara imza atanlar (AKP Grubu) bugün ‘Borçlanmayın’
diyor…
Çünkü amaç belediyeyi zora sokmak. Dolayısıyla vatandaşı
sıkıntıya sokmak…
Yarın belediyeye hacizler de başlatılmaya çalışılır.
Geçmişte olduğu gibi…
Oysa ayıp, yazık, günah. Siyaset, bu değil. Olmamalı da…
Varsa yanlış her dönem karşı çıkın. İlkeli olun, samimi
olun…
Aynı şey tüm
siyasiler için geçerli…
Ve tüm insanlık…
Güç, statü, beğenilme, takdir edilme, yaranma vs her ne
olursa olsun insan kalabilmek için değişmeyen, dik duran herkese selam olsun…
Önünde saygıyla
eğilirim…
Gerisini boş verin
gitsin…
Etrafta çok var
zaten…