Acele karar vermenin ve acele hareket etmenin her zaman doğruluğu da yanlışlığı da tartışılır. Kimi zaman acele etmemek gerekir. Ama kimi zamanda acele karar vermek gerekebilir. Peki ama Balbey Mahallesi için alınan ‘acele kamulaştırma’ kararında ne yapılmalıydı?

Antalya’nın Kaleiçi gibi tarihi, özel, dokunulmaması, korunması, yenilenerek yaşanması, yaşatılması gereken kentsel ve arkeolojik sit alanı Balbey’de zaten uzun süredir tartışmalı giden bir yenileme, dönüşüm faaliyeti sürerken, rant iddiaları ayyuka çıkmışken yapılan aceleye getirme pek hayırlı gözükmüyor…

Çünkü mahalledeki mülk sahibi vatandaş, vakıf vs herkes bir oldu-bittiyle karşı karşıya kaldı. Neyin ne olduğunu anlayana kadar atı alan, Üsküdar’ı geçecek…

Nasıl mı?

Bir kere kamulaştırma yetkisini alan Antalya Büyükşehir Belediyesi, apar topar istimlak yapacak. Zaten bütçe sıkıntısı olan belediyenin, peşin para kamulaştırma yapması mümkün değil…

O zaman vade girecek araya…

Herşeyden mühimi bu acele niye? Tek mülkiyete geçecek bu alan toptan ya da etap etap kime verilecek? Nasıl yapılacak? Belediye ya da şirketleri altından kalkamayacağına göre devreye kim ya da kimler girecek…

Bakın bu konuda Ekşi Sözlük ne diyor?

‘Türkiye'de özellikle son 10 yıldır uygulanan haliyle, aslında kamulaştırma falan değildir; arazilerin devlet eliyle vatandaşlardan zorla alınıp büyük şirketlere devredilmesi şeklinde vuku bulan bir çeşit büyük çaplı ve ‘yasal’ hırsızlıktır ve siyasi literatürde toprak gaspı olarak adlandırılır...

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre, acele kamulaştırma ancak yurt savunması vb. olağanüstü haller söz konusu olduğunda uygulanabilir. Bu yüzdendir ki bu alçakça oldubittiye karşı açılan davalardan art arda durdurma kararları çıkmakta. Çok güncel olan Yırca Köyü'nde 6 bin zeytin ağacının kesilmesi olayı da dahil olmak üzere, içinde bulunduğumuz yıldan birkaç örnek:

Zonguldak, Filyos - Filyos Vadi Projesi

İstanbul, Fener Balat - Kentsel Dönüşüm Projesi

Artvin, Arhavi - Hes Projesi

Manisa, Soma, Yırca Köyü - Termik Santral Projesi

Muğla, Bodrum, Akyarlar - Res Projesi’ 18.11.2014 23:21 ~ 23:34 abuk kraker

Dokunulmaz olan mülkiyet hakkının elden çıktığı bu uygulamanın hangi hallerde kullanılacağı belirtilmiş olmasına rağmen ortada olağanüstü bir hal ve dönem, sebep yokken yapılan bu acele doğrusu oldukça düşündürücü?

Bence birileri Cumhurbaşkanı’nı da yanlış yönlendiriyor…

Çünkü Cumhurbaşkanı şunları söyleyeli daha 1 hafta oldu…

“Bütün mesele gönüllülük esasına dayalıdır. Kimseyi buradan kovmaya dayalı bir şey, kentsel dönüşümde, söz konusu değildir.

Anlaşmak suretiyle belediye başkanın arkadaşlarımızın aracı olması suretiyle veya bu konuda yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız devreye girmesi suretiyle biz bu adımları atarız asla vatandaşlarımızın mağdur olmasına fırsat vermeyiz.

Müteahhit arkadaşlar da var burada kusura bakmasınlar ama müteahhitler kazansın diye böyle bir adımı atmayız.”