AKP Antalya İl Başkanı Ethem Taş, hedef açıklamış. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile 19 ilçeyi almak için yola çıktıklarını söylemiş. Kemer İlçesi’nde yaptıkları danışma meclislerinde Kemer’i de alacakları vurgulamış…

Ve eklemiş…

 “Antalya’da 19 ilçe belediyemizin 12’sine sahibiz. Bunun yanında Büyükşehir Belediye Başkanlığı da bizde. Son seçimde Antalya’mızdan 6 milletvekili çıkardık. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte bizi Antalya olarak Antalya turizmi olarak daha da güçlendirecek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Mehmet Nuri Ersoy getirildi. Bu durum Antalyamız için çok büyük bir şans.”

Doğru o kadar tepki ve yıpranmışlığa rağmen; 5 milletvekili, 2 bakan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, 12 ilçe belediye başkanı…

Ama öte yandan ellerindeki kamu gücüne, belediye olanaklarına rağmen Antalya’da son seçimlerde alınan oy AKP açısından başarı değildir…

CHP’nin liste sıkıntısı (doğu, batı dağılımı, kota sorunu, toplumsal kabul görmeme vs) karşısında daha iyi sonuç alınabilirdi…

Gelelim bugüne…

Tüm sorun, sıkıntı, kavga, parçalanmışlıklara rağmen bir CHP gerçeği Antalya’da göz ardı edilemez…

Evet, şimdi gözler Büyükşehir’de. Onu geri almakta. Ama bunun için bir adaylık yarışı var. Konyaaltı ile Muratpaşa belediye başkanları arasında süren bu yarış artık iyice açığa çıkan bir savaşa dönüyor gibi…

Öyle ki artık düne kadar ilçe belediye başkanlığını bile düşünmediğini söyleyen Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, kendisinin ‘doğal aday’ olduğunu açıklıyor…

Oysa aday kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun CHP’de toparlanma olmadan Büyükşehir’i kazanmak mümkün görünmüyor…

Aslında sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin de toplanması lazım ki bu da ancak yeni bir solukla olur…

Sokağın ve delegenin talebi bu…

Ancak görünen o ki yenilenme talebine, yukarda kulaklar tıkalı…

O zaman işler zor…

Çünkü yukarda heyecan yaratan bir kadro oluşmadan yerelde heyecan duyulması, seçmenin sandığa koşması ihtimali düşüyor…

Eldeki üç-beş belediyeyi tutmak mümkün…

Ama fazlası zor…

Geçmişte 2009’daki başarı bir olmanın başarısıydı…

Şimdi o birlikteliği kim ve nasıl sağlayacak…

İşte bu boşluk ki sanırım AKP’de bu kadar cüretkar hedefler ortaya çıkıyor…

Birileri şapkayı önüne koyup bir düşünmeli…