"Eğitim-İş Antalya Şube Yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Sırf “Baraj altında kalan öğrenciler” konulu haberlere konu olmasın diye değiştirilen sınav sistemi, öğrenciler ve veliler açısından kaosa yol açmış, yerleştirmelerin nasıl olacağı şimdiden kara kara düşünülmeye başlanmıştır. ÖSYM’nin açıkladığı sınav verilerini ilmek ilmek inceleyen ve geçen senelerle karşılaştıran sendikamızın Bilim Kurulu, hazırladığı değerlendirme raporuyla sınav sisteminin adaletsizliğinin ve eğitim sisteminin bu sınavdan kopukluğunun röntgenini çekmiştir. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Bu sınavda sıfır çekenler, çocuklarımıza anadillerini bile öğretemeyen bir sistemi kuranlardır! Bu sınavda sıfır çekenler, verdikleri eğitim ile sınavın kopukluğunu yıllardır ve bile isteye görmezden gelenlerdir! Bu sınavda sıfır çekenler, sıfır vizyonlu MEB ve onun “hınk” deyicisi ÖSYM’dir" denildi.
“HAYAL KIRIKLIĞI KAPIDA”
Değerlendirme
raporlarında çarpıcı başlıklara değinen Eğitim-İş Antalya Şube Yönetimi
açıklamasının devamında şunları aktardı: “Başvuru yaptığı halde sınava girmeyen
226 bin aday olduğu halde, sınava giren öğrenci sayısında 591 bin 539 kişilik
çok büyük bir artış olmuştur. Bu yığılmayla beraber zaten her sene tartışılan
kontenjanların iyice yetersiz kalacağı ve birçok gencimiz için hayal kırıklığının
kapıda beklediği açıktır. 96 bin 518 aday, 100 puan altında kalmış, bir başka
ifadeyle TYT’de sıfır çekmiştir. Geçen yılki YKS’de 23 bin 691 olan bu sayıdaki
artış, sınava giren aday sayısındaki artışı da katlayarak 4 kattan fazla
yükselmiştir. Elbette bu oranda, YKS’nin eğitimcilerin itirazlarına rağmen 135
dakika olan oturum süresinin 165 dakikaya çıkarılarak stresin artırılmasının
payı da büyüktür. Baraj sistemi varken “yetersiz” kabul edilecek bu adaylar,
eğer aileleri varlıklıysa şimdi bu puanlarla diledikleri özel üniversiteden
mezun olacaktır. Dolayısıyla bu bir kelebek etkisine yol açacak; bu gençlerin 5
yıl sonra çeşitli mesleklerde faaliyet gösterecek ve ülkenin yakın geleceğinde
kalite ve liyakat yaraları daha da derinleşecektir. Tam da bu çelişkiler
nedeniyle YKS 2022, yoksul öğrenci ile zengin öğrenci arasındaki makası daha da
açmıştır.”
“TARİHE GEÇTİ”
“Bu yılki
TYT, adayların Türkçe konusunda 2018’den bu yana en başarısız oldukları sınav
olarak da tarihe geçmiştir. AYT’de ise bu vahim kompozisyon ayrıntılı hale
gelmektedir: Çarpık eğitim sistemi yüzünden gençler kendi ana dillerinde
sorulan 40 sorudan ancak ortalama 17’sine doğru yanıt verebilmiştir. Oysa
anadile hakimiyet, kişinin sadece kariyeri için değil meseleleri kavrayışı,
kendini ifade edebilmesi gibi hayati becerilerin de temelidir. Ayrıca sosyal
bilimlerdeki net sayılarında da düşüş yaşanmış, matematik ve fen bilimlerindeki
netler de geçen yılki gibi artış bile denemeyen ufak oran değişiklikleri
göstererek yerlerde gezmektedir. Yabancı dil dışında tüm testlerde Türkiye
ortalaması yüzde 50’nin bile altında kalmıştır.”
“GENÇLER KÖTÜ SONUÇLAR ELDE ETTİ”
“Veriler
açıkça ortaya koymaktadır ki; sınavdan barajın kaldırıldığı bu yıl, gençler,
pandeminin psikolojik travmasıyla girdiği geçen yıla göre bile çok daha kötü
sonuçlar elde etmiştir. Bu sınav, eğitim sistemimizin yerinde bile saymayıp,
geriye gittiğinin en net ve güncel göstergesi olmuştur. Üstelik artık
yerleştirmede neredeyse tek başına rol oynayacağı belirtilen ortaöğretim başarı
puanının adil ve şeffaf dağıtılmıyor olması, adaletsizlik tablosunu daha da
pekiştirecektir. Bu nedenle yerleştirmede adaletsizliğin artacağı, her türlü
desteğin verildiği imam hatiplerle, velileri memnun etmek için notların bol
keseden dağıtıldığı özel okulların öğrencilerinin haksız bir avantaj elde
edeceği açıktır. Adil olmayan bu sistem ve yine onun kadar adaletsiz olan sınav
yüzünden üniversiteye giremeyen gençleri sosyal baskı ve stres beklerken,
üniversiteye girecek öğrenciler de iktidarın görmezden geldiği
barınma-beslenme-ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır.”
Haber Merkezi