Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim İş) Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık ve beraberindeki heyetin gazetemizi ziyareti sonrasında çıkan haberdeki açıklamaların art niyetli kişilerce çarpıtılmasına Başkan’dan tepki geldi. Başkan Balık, “Kumluca’da ateist bir ailenin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine çocuklarının girmemesi için açtığı dava ve sonuçları üzerine konuşulurken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunluluktan çıkartılması ve seçmeli olması gerektiği ifade edilmiştir. Bu dersin camilerde verilmesi gibi bir bilgi söz konusu değildir” dedi.
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, gazetemizde çıkan haberde yer alan açıklamaların sosyal paylaşım sitelerinde bazı art niyetli kişilerce çarptırılmasına tepki gösterdi ve açıklama yaptı.
Başkan Balık, “Şube yönetimi olarak gazeteniz Akdeniz Gerçek’e yapmış olduğumuz ziyarette sohbet esnasında konuşulanlar gazete haberine yansımıştır. Yapılan sohbette Kumluca’da Ateist bir ailenin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine çocuklarının girmemesi için açtığı dava ve sonuçları üzerine konuşulurken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunluluktan çıkartılması ve seçmeli olması gerektiği ifade edilmiştir. Bu dersin camilerde verilmesi gibi bir bilgi söz konusu değildir. Çünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, her ne kadar bugün farklı bir içerik kazansa da tüm dinleri kapsayan genel içerikli bir derstir. İslam Dini ile ilgili eğitimin velinin isteği ve çocuğun dini rüşt yaşına geldiğinde kendi isteği ile öteden beri yapıldığı haliyle camilerde din adamları tarafından - devlet denetiminde - verilebileceği işaret edilmiş ve konuşulmuştur. Ülkemizde yaşayan tüm dinler için kendi ibadethanelerinde, devlet denetiminde geçerli olmalıdır. Aksi hal başıboş bir din adamları sınıfının ortaya çıkacağı merdiven altı diye tabir edilen eğitimlere yol açacağı, bugün ülkemizin yaşadığı elim hadiselere zemin hazırlayacağı belirtilmiştir” dedi.
CEM EVİ İBADETHANE OLMALI
Cem evleri ve alevi dedelerinin ihtiyaç ve maaş alması konusuna da açıklık getiren Balık, şöyle konuştu: “Bugün siyasal iktidarın kendi güdümünde bir ‘Alevilik’ oluşturmaya çalıştığı, bu kültürü ve inanışı şekillendirip kendi istemi doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı ve bunun için bazı dernek ve vakıflar kurulduğu konusu su götürmeyecek bir gerçektir. Cem evi giderlerinin karşılanması ve dedelere maaş bağlanmasının da bu siyasal amaç doğrultusunda kullanılan bir kanıt olduğunun bilincindeyiz. Doğru olan öncelikle cem evlerinin ibadethane olarak tanınmasıdır. Bundan sonra ekonomik olarak giderlerin karşılanması zaten halk tarafından verilen vergilerin yine aynı halk tarafından kullanılması anlamında söylenmiştir. Kaldı ki alevi inancıyla yaşayan ve inanan hiç kimse dedelere maaş bağlanmasını kabul etmemekte ve reddetmektedirler. Yanlış anlamaların önüne geçilmesi için bu açıklamayı paylaşıyoruz.”
ADNAN YILDIRIM