Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, turizm sezonunun başladığı şu günlerde halen devam ediyor olması, sektördeki tedirginliğin artmasına neden oldu. Türk turizminin, özellikle de Antalya’nın lokomotif iki pazarı arasında yaşanan savaşın, Rusya ve Ukrayna’dan gelen turist sayılarında düşüşe neden olacağına kesin gözüyle bakılırken, turizmde birinci pazarımız konumunda bulunan Rusya’ya uygulanan ambargolar ve uçuş sıkıntıları, Rusya pazarındaki endişelerin bir kat daha artmasına neden oluyor.
BEKLENTİLER ARTTI
Pandeminin
gölgesinde geçen 2021 turizm sezonunda elde edilen üstün başarı, 2022 yılına
dair beklentilerin artmasına neden olurken, Rusya’nın 24 Şubat’ta başlattığı işgal,
turizminde kartların yeniden karılmasına neden oldu. Turizm sektöründeki kaybı
en aza indirmek için çarelerin arandığı dönemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan tarafından Rusya ile Türkiye arasındaki karşılıklı turizm
hareketlerinde milli para birimlerinin kullanılması teklifi, sektöre ve tatile
çıkmak isteyen Ruslara yeni bir kapı araladı. İki ülkenin turizm temsilcileri
TL-Ruble adımının, turizm hareketlerinde kolaylaştırıcı bir etki yaratacağını
belirtirken, büyük oranda turizm tedarikçisi konumunda olan Antalya sanayi
sektöründen de TL-Ruble adımına destek geldi.
“HAYATİ ÖNEME SAHİP”
Antalya
Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın dile getirdiği, karşılıklı turizm hareketlerinde milli para
birimlerinin kullanılması teklifine, tüm kurum ve kuruluşların gereken desteği
vermesi gerektiğini söyledi. Devletin ilgili kurumlarının konuyla ilgili teknik
altyapıyı oluşturmak için ivedi bir biçimde aksiyon almasının 2022 sezonuna
pozitif katkı sunacağını belirten Başkan Ali Bahar, “Merkez Bankası’nın
arabuluculuk görevini üstlenmesi, bir Rus yatırım şirketi olan Deniz Bank’ın
sağlayacağı katma değerin doğru bir şekilde kullanılması, turizmdeki
mağduriyetlerin, gerçekleşmeden önlenmesinde atılacak önemli adımlardır. TL-Ruble
takası turizm, sanayi ve tarım sektörleri için hayati öneme sahip bir konudur”
dedi.
“ANTALYA’NIN TAKATİ YOK”
Bu üç
sektörde gerçekleşecek olası kötü senaryolar için de hazır olunması gerektiğine
dikkat çeken Başkan Ali Bahar, “Savaşın iyi senaryosu olmaz, nereden bakarsanız
bakın savaş kötü ve insanlık dışı bir şeydir. Ekonomik açıdan kötü senaryodan
kastımız, savaşın şiddetini artırarak devam etmesi halinde, Antalya
ekonomisinde yaşanacak olumsuzluklardır. Pandemi döneminde yüzde 25 oranında
küçülen Antalya ekonomisinin, savaş gibi bir felaket ile sınanacak takatinin
olmadığı, herkes tarafından bilinmeli ve kabul edilmelidir. Kent ekonomisindeki
daralmaya, enflasyon ve emtia fiyat artışları eklendiğinde, Antalya’nın savaşın
neden olacağı yıkıma da göğüs gerebileceği beklentisi, ümitsiz bir hayalden
başka bir şey olmayacaktır” dedi.
“MAKRO DEĞİL, MİKRO ÇÖZÜMLER”
Böyle bir
durumda başta Antalya olmak üzere turizm şehirlerine terzi işi çözümler ile
yaklaşılmasını aktaran Başkan Bahar, “Çorum ya da Iğdır, Rusya-Ukrayna
savaşından Antalya ile aynı oranda etkilenmeyeceğine göre, soruna makro değil,
mikro çözümler ile yaklaşmak, daha somut ve doğru sonuçlara neden olacaktır.
Yapılması gereken en önemli şey ‘destek’ kelimesini ‘yatırım’ kelimesi ile
değiştirilmesidir. Çünkü bizim şirketlerimizin destekten çok, yatırıma ihtiyacı
vardır. Enflasyon ve emtia fiyatlarının 3 kat arttığı bir ortamda
şirketlerimiz, aynı miktarda üretim yapıp, TL bazında 4 kata varan cirolar
sağlamaya başladı. Bu pencereden bakarsanız şirketlerimizin yatırıma ihtiyaç
duyduğu, daha iyi anlaşılacaktır. Turizmde de durum böyledir. Turizm
firmalarımızın bilançoları bozuk değildir, sadece bir doğruya ihtiyaçları
vardır. O nedenle ben artık çözümün adının destek değil, turizm bölgeleri ve
şirketlerimiz için yatırım olarak değiştirilmesini ve gerekli adımların geç
kalınmadan atılmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi