Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, yandaş sendika ile göstermelik yapılan 2018-2019 yıllarını kapsayacak olan toplu sözleşmenden kamu çalışanlarının talepleri doğrultusunda bir karar çıkmayacağını belirterek, “Bu orta oyununda figüran olmayacağız” dedi..

 

 

2018-2019 yıllarını kapsayacak olan toplu sözleşmeleri görüşmelerini değerlendiren ve  OHAL bahane edilerek emekçilerin hak aranmasının engellendiğini söyleyen  Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar,” Yandaş sendika ile göstermelik yapılan toplu iş sözleşmesinden kamu çalışanlarının talepleri doğrultusunda bir karar çıkmayacaktır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu bu orta oyununda figüran olmak yerine, emekçilerin sendikal özgürlüğü, grev ve toplu sözleşme hakkı, mali ve sosyal hakları için verdiği fiili ve meşru mücadelesini her dönem olduğu gibi bu dönem de OHAL baskılarına rağmen sürdürecektir” dedi. HAK ARAMAMIZ ENGELLENİYOR

Fatin Iltar,” Türkiye yaklaşık bir yıldır OHAL koşullarında KHK’ler ile yönetilmektedir. OHAL bahane edilerek emekçilerin hak arama mücadelesi engellenmektedir. Çağdaş ülkelerdeki sendikaların ve çalışanların sahip olduğu hiçbir hak ve özgürlük Türkiye’deki kamu sendikalarına ve kamu emekçilerine tanınmamıştır. Bu ortamda 2018-2019 yılları toplu iş sözleşme görüşmeleri denilen hükümet ve yandaş sendika arasında yapılan danışıklı görüşmelerden kamu emekçileri adına herhangi bir kazanım elde edilemez. Ortada ciddi bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi ve de pazarlık masası yoktur” dedi.

 

YANDAŞ SENDİKA İLE YAPILAN TOPLU SÖZLEŞMEYİ KABUL ETMİYORUZ

 

Bu sözde toplu iş sözleşmesi süreci yandaş sendikanın desteği ile hükümetin istediği şekilde yürütülerek sonuçlanacağı görülmektedir diyen Iltar,” Yandaş konfederasyon ile hükümet arasında yapılacak bu toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden emekçiler lehine bir sonuç alınması mümkün görülmektedir. Çalışanların grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme düzeninin çalışanlar lehine sonuçlar vermesini beklemek sadece bir hayaldir. AKP’ye yandaş bir konfederasyon ile hükümet temsilcilerinin bir araya gelerek yaptıkları görüşmeler asla bir toplu sözleşme görüşmesi olamaz. Zira daha önceki yapılan bu görüşmeler ve varılan sonuçlar bunun göstergesidir. Kamu emekçilerinin örgütlenme hakkı, grev hakkı, taşeronlaşma, kamu hizmet alanlarının tasfiye edilmesi ya da tamamen ticarileştirilmesi, işe alma, atama ve görevde yükselmelerde egemen olan partizanlık, adam kayırmacılık gibi sayılamayacak daha bir çok sorun görüşme masasında konu bile edilmemektedir. Sözleşme sürecinde mali ve sosyal haklar konusu ile ilgili hiçbir kazanım sağlanmamıştır” şeklinde konuştu. DENİZ TOPKAYA

                                              

                                                                                   

 

Editör: TE Bilisim