Otelin altında 5 farklı medeniyet olduğunu dile getiren Ruin Adalia Otel Müdürü Bahtiyar Aydın, “17 senedir devam eden proje sonunda bitti ve kapılarımızı açtık. Bu projenin fikri Suna Kıraç’tan çıktı. Ülke tanıtımında Antalya’ya gelen özellikle yabancı konuklara ülkemizi, Antalya'mızı tanıtalım fikrinden yola çıkıldı. 2003 yılında başlayan proje, 2019 sonunda bitti. Otelde bulunan 5 Osmanlı konağının hepsi tescilli evlerdir. Bunların özgün planlarına uygun yapılma mantığından çıkılarak projeye ilk başlanıldığında tarihi eserler çıktı. Bunun üzerine Anıtlar Kurulu, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu devreye girdiği için Antalya Arkeoloji Müzesi’nin kontrolünde 17 süren bir kazı çalışması bitip otel ana blokları ile birleştirildi. Burada toplam 5 farklı medeniyet var. Antalya’nın kuruluşu Bergama Kralı 2. Attolos milattan önce 13O, akabinde Roma İmparatorluğu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak devam etmektedir” dedi.

  

287 ESER VAR

Aydın, “Burada takı eserleri, 82’nin üzerinde Kral Attolos’a da ait olmak üzere sikkeler, kemik objeler, seramikler, bardaklar çıktı. Bu eserlerin çoğunu Antalya Arkeoloji Müzesi sergilenmek üzere aldı. Bizde envarter kayıtlı toplam 287 adet eser var. Bir kısmı arkeolojik kazı alanında, bir kısmı da otelin bahçesinde sergilenmektedir. Otelin ana giriş kapısından 3 buçuk metre aşağıda Bergama Krallığı, hala teker izleri bulunan 3 Kapılar'ın devam yolu otelin alt bloğundan geçmektedir. O dönemde yine kanalizasyon ve içme suyu sistemini çözüp, kendilerince hala günümüzde de kullanılan acil müdahale kapaklarını 2 bin yıl öncesinde Romalılar, kullanmaya başlamış. Katman katman üzerine mozaikler ve sıkıştırılmış toprak bulunuyor. Medeniyetler üst üste gelmiş” diye konuştu.

  

ARKEOLOJİK KAZI ALANI

  Otelin bahçesinde bulunan cam alanlardan aşağı doğru bakıldığında müzenin görülebildiğine dikkat çeken Aydın, “Burayı gezmek isteyenler bizimle irtibata geçmeli. Buraya tek başına inilmiyor. Buranın hikayesini anlatmak üzere bir arkadaşımız eşlik ediyor. Buradaki yaptığı turlardan sonra bahçe alanında da oturup çay, kahve içebiliyor. Antalya’nın kuruluşundan günümüze kadar gelen bu arkeolojik kazı alanını herkes görebilir. Bahçe alanındaki camlardan aşağıya bakıldığında ise 2 bin yıllık tarih gözüküyor” şeklinde konuştu. (İHA)

Editör: TE Bilisim