Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala
mevkisinde bir dağ evinde yaşayan Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin
Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017 tarihinde evlerinde uğradığı silahlı saldırıda
yaşamını yitirdi. Çift, öldürülmelerinin ikinci yıl dönümünde kızları ve aile
yakınları tarafından Andızlı Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldı. Kabir
ziyaretinde çiftin kızlarından Emine Büyüknohutçu, tehdit aldıklarını
iddia ederek, cinayetin aydınlatılması için bugünden itibaren yeni bir
süreç başlattıklarını açıkladı.
'KANDIRILDIK, KORKUTULDUK'
Twitter, Facebook ve Instagram'da 'Aliaysin Buyuknohutcu' ismiyle sosyal medya hesapları oluşturduklarını belirten Emine Büyüknohutçu, "İki senedir yaşadığımız bütün süreci, bize yaşatılan bütün kötü, trajik ve korku dolu süreçleri anlatacağımız, paylaşacağımız, henüz isim veremesek bile önemli noktalara değineceğimiz bir sosyal medya hesabı oluşturduk. Şu an bizim için bu çok önemli ve en sağlıklı bilgiyi kamuoyu bizden bu hesaplardan alacak. İstediğimiz tek şey bu hesapların yayılması, takibi ve yeniden bir kamuoyu oluşturulması. Çünkü bu davanın üstü kapatılmak isteniyor, iki sene boyunca biz de kandırıldık ve birçok yalana inandırıldık, korkutulduk, tehditler aldık, dünya kadar şey yaşadık ve hiçbirini açıklayamadık. Çünkü her açıklamak istediğimizde yeni sıkıntılar yaşatıldı bize. Dolayısıyla artık korkularımız yok ve sosyal medya hesaplarından yaşadığımız süreci, davanın gelişimini aktaracağız" diye konuştu.
EVİN ÖNÜNDE PLAKASIZ ARAÇLAR
Tehditlerle ilgili gerekli suç duyurularını yapacaklarını
da açıklayan Büyüknohutçu, şunları söyledi:
"Dünya kadar tehdit alıyoruz. Hatta, 'kardeşlerini paçavra gibi önüne sereriz' diye tehdit telefonları geliyor. Dava her gündeme geldiğinde evimizin önüne plakasız araçlar yanaşıyor ve birtakım insanlar fotoğraflarımızı çekiyor. Bunlar en basitleri. Tabi ki belgelediğimiz tehditleri savcılık aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağız ve açıklayacağız. Artık zamanı geldi."
'ACIMIZI YAŞAMAYAMADIK'
Cinayetin henüz aydınlatılamamış olması nedeniyle üç kız kardeş olarak hala acılarını tam anlamıyla yaşayamadıklarını dile getiren Emine Büyüknohutçu, “Çünkü henüz bir gerçekliğe ulaşabilmiş değiliz. İki senedir inandığımız yalanlar, masallar var. İnanmak zorunda bırakıldığımız şeyler var. Bu yüzden henüz acımızı da yaşamadık. Bu davanın çözümüyle inşallah acımızı da en derin bir şekilde yaşayacağız" dedi.
'BİZE SUSMAMIZ SÖYLENDİ'
Mahkeme süreçlerinin de çok sağlıklı geçmediğini belirten Büyüknohutçu, “Kamuoyuna mal olan birçok olay mahkeme süreçlerinde çok farklı aksettirildi. Çok farklı kayıtlara geçildi. 11 avukatın itirazına rağmen farklı yargılar geliştirildi. Biz konuşturulmadık mahkemede, herhangi bir görüşümüze de başvurulmadı. Üç kız kardeş olarak hiç ifade vermedik. İfadesi alınmasını istediğimiz insanların da ifadesinin alınmadığını biliyoruz. Bize susmamız söylendi, tehdit edildik, konuşturulmadık" dedi.
CİNAYET VE SONRASINDAKİ SÜREÇ
Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala mevkisinde bir dağ evinde yaşayan Ali Ulvi ve eşi Aysin Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017 tarihinde evlerinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanlarda faaliyet gösteren mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan çiftin katil zanlısı Ali Yamuç, olaydan bir gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elmalı Cezaevi'nde bir süre yattıktan sonra Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Ali Yamuç, 20 Eylül 2017 tarihinde intihar etti. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava sürecinde, olaydan bir hafta sonra tutuklanan Ali Yamuç'un eşi Fatma Yamuç bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
YAMUÇ'UN MEKTUBU GÜNDEM OLMUŞTU
Katil zanlısı Ali Yamuç'un, Elmalı Cezaevi'ndeyken ziyarete gelen eşine verdiği bir mektup ise büyük ses getirmişti. Yamuç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan 'Çirkin' lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL'sini ödediğini söylemişti. Savcılık ve mahkemedeki bu ifadesinden sonra cezaevinde yazdığı iddia edilen ve daha sonra tutuklanan eşi Fatma Yamuç'un üzerinde ele geçirilen bir mektupta ise katil zanlısı, başka bir mermer ocağının sahibini suçlamıştı. Soruşturma dosyasında da yer alan bu mektupta "Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içerisinde 100 bin TL parayı eşim olan (Fatma Yamuç'a) vermez iseniz Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyünohutçu cinayetinden en az benim kadar sorumlu olursunuz. Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. Aksi takdirde mahkeme gününde isminizi savcılığa altın harflerle yazdırmaktan zevk duyarım. Benim başımı yaktınız, 'Öldür paranı hemen vereceğiz' diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz. 10 gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun. O kadar yakarım" ifadeleri yer alıyordu. DHA