Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, okulların kapalı olmasının çocuklara büyük zarar verdiğini ifade ederek pandeminin eğitimin önüne koyduğu zorlukların devlet tarafından aşılması gerektiğine işaret etti.  Velilere göre okulları kapanan öğrenciler Kuran kurslarına mecbur bırakılırken, eğitimdeki eşitsizlik her geçen gün arttı.


    Türkiye’nin en önemli veli örgütlenmelerinin başında gelen Veli-Der’in Antalya Şube Başkanı Tülin Koç dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Okulların şartlar ne olursa olsun 6 Eylül’de açılması için mahallelerde ve okul önlerinde protesto nöbetlerini başlattıklarını duyuran Başkan Koç, “Biz çocuklarımızı kayıp kuşaklar olarak algılamak ya da bu şekilde düşünmek istemiyoruz. Bunun telafi edilmesi gerekiyor” dedi.

ÇOCUKLARIN HEM PSİKOLOJİSİ HEM FİZİKLERİ BOZULDU!

    Koç şöyle konuştu: 

    “Ben aynı zamanda öğretmenim. Uzun zamandır okulların kapalı olması sürecini Veli-Der içerisinde velilerle birlikte yaşadık. Biz 2 yıl önce okulların kapatılmaması gerektiğini söylemiştik. Belki o ilk kapanmayı anlayabiliriz, çünkü herkes için bir bilinmezlik vardı. Okullar iki kez açıldı ve kısa süreli açıldı. Bu kısa açılmalarda gördük ki öğrencilerde öğrenme zorluğu başlamış. 


    Çocuklar kilo aldılar, kemik sistemlerinde bozulmalar oldu. Ben de öğretmen olarak uzaktan eğitimde çok ciddi sağlık sorunları yaşadım. Bu durum çocuklarda çok daha fazla etkili oldu. Okullar arada açıldığında öğrencilerimizin yüzde 90’ı devam etti. Fakat o süreçte ne benim kendi sınıfımda ne de velilerde bulaş ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Dünya Sağlık Örgütü de açıklamıştı, 10 yaşındaki çocukların hastalığa yakalanma ya da yayma durumu yoktur denildi.


    Gelişmiş ülkeler okullarını kapatmadılar, kapanmayı diğer kurumlarda yaptılar. Ama biz tam tersine ilk etapta okulları kapatıyoruz, diğer her yeri açıyoruz, AVM’leri açıyoruz. Biz buna geçen yıl da itiraz etmiştik, şimdi de itiraz ediyoruz. Diyoruz ki; artık çocuklarımızın kaybedecek 1 günü bile yok. Artık kendileri de itiraf etmeye başladılar, kayıp kuşaklar diyerek… 


    Biz çocuklarımızı kayıp kuşaklar olarak algılamak ya da bu şekilde düşünmek istemiyoruz. Bunun telafi edilmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı tarafından 6 Eylül tarihi verildi. Bu tarihte hiç koşulsuz okullar açılmalı! Şimdi bazı şartlardan söz ediliyor, velilerin aşılanması, aşı olmayanların her gün test yaptırması gibi… Bunlar okulların açılmasının önüne gerekçeler olarak çıkarılıyor. Gerekirse her tarafı kapatın ama okullarımızı açın.”

‘DİYANET’E AYRILACAK BÜTÇE EĞİTİME HARCANSIN’

    Okulların yeniden açılması için gerekenlere dair de konuşan Başkan Koç şu ifadeleri kullandı: “Okullar hijyenik olmak zorunda sınıf mevcutları düşürülmeli, 40 bin öğretmen atama bekliyor, onların atamasının derhal gerçekleştirilmesi gerekiyor. Biz 6 Eylül’de normal koşullarda olduğu gibi çocuklarımızı okullara göndermek istiyoruz. Diyanet halen ek bütçe istiyor. Diyanet’e ayrılacak paranın Milli Eğitim’e ayrılması gerekiyor. Takipteyiz.”

DENETİMSİZ KURAN KURSLARI BÜYÜK TEHDİT!

    AVM’ler ve mesafesiz işyerleri açıkken ilk önce okulların kapatılmasının AKP iktidarının siyasi bir tercihi olduğunu savunan Veli-Der Antalya Şube Başkanı ve eğitimci Tülin Koç şu değerlendirmelerde bulundu: 


    “Türkiye’de okullar kapatıldığında bulaş azalmadı. AKP’nin kongrelerini, Ayasofya’nın açılışını, fabrikalarda, üretim alanlarında mesafesiz çalışanları hatırlayın. AVM’ler açıldı, sadece okullarımız kapandı. Bir ciddi tehlike daha var, okulların kapalı olduğu süreçte Kuran kursları açık kaldı. Bizim dinle ilgili bir kaygımız, kavgamız yok. Fakat Kuran kurslarının çocuklarımız açısından ciddi bir tehlike olduğunu görüyoruz. Denetimsiz, orada nasıl bir eğitimin verildiği belirsiz. İlköğretim çağındaki çocukların din adı altında korkutularak psikolojilerinin bozulmasını doğru bulmuyoruz. Pedagojik olarak bu yanlıştır. Çocuklar oralarda kalabalık olarak bir araya geldi, çalışan veliler çocuklarını buralara bırakmaya mecbur bırakıldı. 


    Özel kreşler de açık kaldı. Türkiye’de zaten çok ciddi bir eğitim eşitsizliği varken bu süreç eşitsizliği de derinleştirdi. Milli Eğitim Bakanı uzaktan eğitimde dünyada birinci olduğumuzu söylüyordu fakat Veli-Der olarak yaptığımız araştırmada eğitime ulaşımın ne kadar düşük olduğunu gördük. Okulların kapalı kalması siyasi iktidarın tercihidir, çünkü eğitimli toplumla ilgili ciddi kaygıları var. AKP yöneticileri, “Eğitim seviyesi yükseldikçe zorlanıyoruz” diye bir ifadede bulunmuşlardı. O yüzden eğitimli toplum istemiyorlar. Biz de bunun karşısında çocuklarımızın bu süreci en az kayıpla atlatması için mücadele ediyoruz.”


    Özgür Cem Boynueğri

Editör: TE Bilisim