Eğitim-İş
Antalya Şube Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, “6 Eylül 2021'de yüz yüze
ve tam zamanlı olarak başlatılan 2021-2022 eğitim öğretim yılı eğitimi geleceğe
taşımak bir yana dursun, yıllarca geriye götüren uygulamalara sahne olmuştur. Yaklaşık
bir buçuk yıllık zamanı değerlendirmeyip eğitim alanında pandemiye ilişkin
neredeyse hiçbir tedbir almadan yüz yüze eğitime geçen MEB, okullarımızı
virüsün kuluçka alanı haline getirmiştir” denildi.
“SÜRECİ ŞEFFAF YÖNETMEDİLER”
Eğitim-İş
Antalya Şube Yönetimi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Türkiye
genelinde 1600 üzerinde sınıf karantinaya alınmış durumdadır. Ancak MEB
okullarda yaşanan vakalar ve karantinaya alınan sınıflarla ilgili bilgileri
kamuoyu ile paylaşmamakta, süreci şeffaf yönetmemektedir. Okulları “Maske-mesafe-hijyen”
tabelalarıyla donatıp, okullarda maske dağıtmaktan, mesafeleri kalabalığa engel
olacak şekilde ayarlamaktan, hijyen malzemeleri temin etmekten aciz bir
yönetim, milli eğitimimizden bir yılı daha çalmak üzeredir!”
“SORUNLAR HALININ ALTINA SÜPÜRÜLDÜ”
“Sorunlar
ve eksikler okul yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin, emekçilerimizin iyi
niyeti ve özverisiyle çözülmektedir. Yardımcı personeli olmayan okullar, boya
badanası bitmeyen okullar, temizliği yapılamayan tuvalet ve derslikleri
görmeyen Sayın Bakan sorunları halının altına süpürmektedir. Milli Eğitim
Bakanlığı görevini yapmayıp sorumluluktan kaçarak sorunların çözümünde öğretmen,
öğrenci ve veliyi karşı karşıya getirmektedir.”
“DERSLİK VE ÖĞRETMEN EKSİĞİ GİZLENİYOR”
“Pandemiden
önce açıkladığı raporlarla öğretmen açığı bulunduğunu itiraf eden MEB, bu
koşullara rağmen yeterli öğretmen ataması yapmamıştır.2020-2021 eğitim öğretim yılı
sonunda 38 bin öğretmenimiz emekli olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı önce 20 bin
ardından 15 bin ek atamayla emekli öğretmenlerimizin yerini bile dolduramamıştır.
Geçtiğimiz yıl 87 bin ücretli öğretmenimiz görev yapmıştır. Bunun en az 80 bini
açık kadrodur. Bakanlık bütün sınıfları en çok 30 öğrenci üst sınırıyla
düzenlemelidir. Bu anlayış sınıfları 40-50 öğrenciye çıkararak derslik ve
öğretmen eksiğini gizlemeye çalışmaktadır. En az 140 bin atama yapması gereken
Milli Eğitim Bakanlığı ataması gereken 140 bin öğretmenin yerine ücretli
öğretmen çalıştırmaktadır. Bu durum hükümetin işletmeci zihniyetinin
yansımasıdır.”
“40 DAKİKALIK DERS SÜRESİNDE ISRAR EDİLDİ”
Açıklamanın
devamı ise şöyle: “Hükümet aynı zihniyetle yardımcı personel, hizmetli ve memur
ataması yapmayıp okullarımızı bu alanlarda hizmetlerden eksik bırakmıştır.
Taşeron işçilerle, İŞKUR üzerinden sağlanan geçici çalışanlarla bu hizmetler
sağlanamamaktadır. AKP iktidarı kendi rant alanları için bütçe ve ödenekleri
fazlasıyla harcarken yine düşük ücret vererek eğitim öğretim faaliyetlerini
“karşılamış” gibi yapmaktadır. Virüsün bulaş riskini azaltmak için derslerin
ülke genelinde 30 dakikaya düşürülmesi gerekmekteyken hala 40 dakikalık ders
süresinde ısrar edilmekte, okul öncesi için 50 dakika düzenlemesi devam
etmektedir. İnsan sağlığı en önemli önceliğimiz ise öğrenci ve eğitim
emekçilerimizin sağlığı için bu tedbir ivedilikle sağlanmalıdır.”
“EMEKLER BOŞA GİTMESİN!”
“Bütçeden
Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan pay ise eğitimin temel ihtiyaçlarını
karşılamaktan ve pandemi nedeniyle yaşanan eksiklikleri gidermekten oldukça
uzaktır. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Öğrencilerimizin bir yılı daha
çalınsın, biz eğitimcilerin bir yıllık emeği daha boşa gitsin istemiyoruz!
Eğitim, yoksul öğrencilerin yok sayılacağı şekilde uzaktan değil, okuldaki
herkesin sağlığı hesap edilecek şekilde yüz yüze devam etmelidir. Kış aylarında
daha vahim tablolar ortaya çıkmaması için derhal atılması gereken adımlar
açıktır.”
“OLMAZSA OLMAZ TEDBİRLER”
Eğitim-İş
Antalya Şube Yönetimi, bakanlığa resmi yollardan ve kamuoyu aracılığıyla
duyurdukları yüz yüze eğitimin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için olmazsa
olmaz tedbirler ise şöyle sıraladı: “Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik
uygulamasına son verilmelidir. Pedagojik formasyona uygun olarak sınıf
mevcutları oluşturulmalı ve bu ihtiyaca göre yeterli sayıda kadrolu öğretmen
ataması acilen yapılmalıdır. Ders süreleri 30 dakika olarak belirlenmelidir. Sınıflar
seyreltilmeli, derslik başına düşen öğrenci sayısı pandemiye uygun hale
getirilmelidir. Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri dersliklerde 4 metrekareye 1
öğrenci düşmesi gerektiği yönündedir. Buna göre 20 kişilik ideal bir sınıf için
o dersliğin en az 85-90 metrekare olması gerekmektedir.”
“DERSLİK İNŞALARI BAŞLAMALIDIR”
“Sınıf
mevcutlarını düşürmek için derslik inşaları bir an önce başlamalıdır. Her okula
bir okul doktoru atanmalıdır. Okullara kadrolu, yardımcı ve idari personel
atanmalı, okulların temizliği emin ellerde olmalıdır. Her sınıfın salgına uygun
bir havalandırma sistemi olmalıdır. Ders aralarında sınıflar düzenli olarak
havalandırılmalıdır. Her öğrenciye yetecek kadar maske dağıtılmalı, bu dağıtım
aksamamalıdır. Dezenfektanlar başta olmak üzere tüm hijyen malzemeleri
bakanlıklar tarafından okullara temin edilmelidir. Karantinaya alınan sınıflara
bakıldığında; birçoğunda velilerin, çocukları Korona semptomu göstermesine
rağmen okula gönderdikleri anlaşılmaktadır. Bu konuda velilerin düzenli ve
detaylı şekilde bilgilendirilmesi şarttır.”
“TABLET DAĞITILMA İŞİ TAMAMLANMALIDIR”
“MEB,
geçen eğitim döneminde mağdur ettiği öğrencilerden bir ders çıkararak, bir
yandan olağanüstü bir durumun meydana gelme ihtimaline karşın uzaktan eğitim
hazırlıklarını sürdürmelidir. EBA'yı güçlendirmeli, canlı ders konusunda
öğretmenleri güvenilmez programlar kullanmaya mecbur etmemelidir. Örgün eğitim
süresince öğrencilere ara ara uzaktan eğitime ilişkin bilgiler verilmeli, bir
yandan da MEB'in söz verip yerine getirmediği ihtiyaç sahibi öğrencilere
bilgisayar/tablet dağıtılma işi tamamlanmalıdır.”
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi