Geçtiğimiz yaz ne kadar huzursuz olduysak Çıralı’daki
gidişattan, bu yıl o kadar keyf aldık. Bir kez daha, başta Antalya Valisi Münir
Karaloğlu olmak üzere emeği geçen Caretta Caretta neslini yeniden gündeme
taşıyan herkese hürmet ediyorum.
Yeni
İleri Gazetesi’nde çalışmaya başladığım dönemim başında bir siyasi hareket
başlamıştı. Adını anımsamıyorum. Antalya İl Başkanı Feridun Çalışır abimiz
düzenlediği basın toplantısının ardından, kafasını yumurtadan çıkarmaya çalışan
Caretta Caretta heykelcikleri hediye etmişti. Amacı sadece çevreye duyarlılık
mesajı vermekti ki “yapmacık” değil, “siyasi” değil, “şov” değildi.
O
zamanlar Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağalarının neslinin tükenmekte
olduğu tespit edilmiş, Antalya’da da Çıralı sahilinin en önemli üreme bölgesi
olduğu öngörülmüştü. Oysa bizim Çolaklı sahilinde de az değildi 80’lı yıllarda,
birlikte yüzerdik hatta. Ama turizm hareketini
“doğal dengeyi düşünmeden” yapınca olmuyordu işte. “Işığı gören geldi”
deriz ya, “ışığı gören kaplumbağa oradan gidiyor.
96
yılı yaz mevsimi. AKEV Koleji’nin Çıralı’daki yaz kampındayız. Akşam sahile
indik, zifiri karanlık. Aydınlatma yok, bizim Çolaklı’da, Antalyalıların Lara
ve Konyaaltı’nda sahile yaktığı kamp ateşleri burada yakılamıyor, gitarıyla
“Eylülde gel” diye serenad yapılamıyor. Sebebi kaplumbağalar rahatsız olmasın.
2013,
2014, 2015, 2016, 2017 yaz dönemlerini Olympos’ta geçirdim. Sahillerin
Büyükşehir’e devredilmesi ile birlikte gelinen nokta kaplumbağalar açısından
korkunçtu. Bira şişesini kapan Çıralı sahiline geliyordu, sabahlara kadar
gürültü, ışık aklınıza ne gelirse vardı.
Biz
oradakilere bunun iyiye gidiş olmadığını anlatmaya çalışırken, Akdeniz
Üniversitesi açıklama yaptı. “2017 yılında yumurta bırakmaya gelen kaplumbağa
sayısı yüzde 50 azaldı.”
Bizim
Özkan bi sohbetimizde, “Abi bi sabah gidip kaplumbağa yavrularının suyla
buluşmasını izleyelim” demişti, 2017 yazında bunu yapamamıştık.
Demek
ki duyulmuş feryat. Geldiği günden beri ergen genç enerjisini kıskandığım
valimiz Münir Karaloğlu duruma el attı. Sezon başında tüm yetkili birimler
üstüne düşeni yaptı, sahili başına buyruk kullandırmadılar. Bizzat bir gün
doğumunda gidip kaplumbağa yavrularının yaşama tutunma anına tanıklık eden
valimizin bu eylemi alkışlıktı.
Özkan
ile sözleştik, biz de gidelim dedik. Akşamdan gidip konaklayacaktık ama olmadı.
Rüya Willen Park’ın konforundan mahrum kalabilirdik ama el yapımı reçellerini
hele de Muşmula Reçeli’ni yememize engel yoktu. Evliliği yürüten “birlikte
yaşayabilmek, ortak haz noktasını yakalayabilmek” bence. Eşlerimize sorduk,
onlarda geldi.
Son
dakika yakaladık olayı. Sorduk öğrendik. Akşamdan çıkıp denize ulaşamayan
yavrular oluyor, görevliler bunlara yardımcı oluyormuş. Bugünkü yavrular zayıf,
sadece bir tanesi suya kadar gidebilecek. Kovaya topladılar. Gece güvenli bir
şekilde suya bırakacaklarını söylediler. Olsun, razıyız duruma. Valimizi
görünce coşan yavrular bizde saklanmayı seçmiş işte.
İstediğimizi
gördük mü? Evet. İstediğimiz fotoğraf ve videoyu kaydedebildik mi? Hayır. Çünkü
bugün denize ulaşılacak nokta çakıllı. Yavru çakıltaşlarının arasında kayboldu.
Ama
biz “tuvalet kağıdı kalmadı, zımpara kağıdı verelim” diyen anlayışı devreye
soktuk, küçük kaplumbağa, güç bela ulaştığı mavi sulardan ara ara kafasını
çıkarıp bizi selamlarken, biz gündoğumunu izliyorduk.
Daha sonra anaç tosbağa kıvamında bıraktık kendimizi
ılık denize. Bu arada Süleyman uyanmış, konukları için kahvaltı hazırlamakta.
Serin, yeşil, sakin, yaşanası. Olympos’un gürültülü, salaş görüntüsüne inat
konfor ve sükunet var.
Masaya gelen her ürünün organik, ya bizzat kendileri
tarafından yapıldığını, ya da Kumluca Kemer bölgesindeki köylerden alındığını
bilmek ayrı bir güven veriyor insana, kendini özel hissettiriyor.
Süleyman Altıntaş ile yolumuz, geçtiğimiz yıl fuarda
kesişmişti. Dededen kalma topraklarda turizm yapmaya çalışıyor, doğanın ne
kadar korunursa bölgenin o kadar cazip olacağına inanıyor. Sahilde gördüğümüz
ahşaptan yapılmış “baba”lar vardı. Kendisinin çabasıyla koyulduğunu,
kaplumbağaların sudan çıkınca en fazla 24 metre gidebildiğini, o mesafeden
sonrasına şezlong koyulabilme izni aldıklarını anlattı.
Geçtiğimiz yaz ne kadar huzursuz olduysak Çıralı’daki
gidişattan, bu yıl o kadar keyf aldık. Bir kez daha, başta Antalya Valisi Münir
Karaloğlu olmak üzere emeği geçen Caretta Caretta neslini yeniden gündeme
taşıyan herkese hürmet ediyorum.