Şaka gibi. Aradan 20 yıl geçmiş. Türkiye 1999 seçimlerine hazırlanıyor. İlk kez Milletvekilliği ve yerel seçimler bir arada yapılıyor. Bir gün milletvekilliği için yer beğenmeyenlerin ertesi gün Meclis üyeliğine fit olduğu karmakarışık bir süreç.

Bizlerin de hasbelkader meslekte fırtına gibi estiği günlerdi. Çalıştığım Akdeniz Atılım Gazetesi’nin patronları DYP’li, ben o partiyi izlemekle mükellefim ama ANAP’ta bende, evet dönemin iktidar ortağı. DSP ve CHP’ye biri, MHP ve RP’ye diğeri bakıyor.

İbrahim Gürdal Antalya listesinden seçilmiş. Turizm Bakanı. Sohbet ediyoruz Liman bölgesinde bir benzinliğin yönetim ofisinde. Bu arada CHP Milletvekili Bekir Kumbul da Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmuş.

Sohbetin bir yerinde milletvekillerinin ne iş yaptığını konuşuyoruz. Gürdal örneklemeyi kendinden yapıyor. “Bekir Milletvekili oldu, henüz odalar paylaşılmadı. Ben eski vekilim ya, benim odadayız. Bekir o kadar heyecanlı ki Antalya için öyle dolu projeleri var ki, gerçekleşmesi mümkün değil. Elimi dizinin üstüne koydum, ‘bak Bekir, ben bu meclise 32 yaşında, mimarlık eğitimi almış, dipçik gibi bir delikanlı olarak girdim ama hiçbir şey yapamadım. Otur’ dedim. Maalesef bu gerçektir.”

Yine bir seçim oldu, yine birkaç kişi vekil oldu. 1995’te 10 vekilimiz vardı. Bugün 16. Artık yeni bir sistemimiz var. Eskiden özellikle bizim CHP cenahında milletvekilleri soru önergesi verme yarışına girerlerdi. Artık bu da eskisi gibi olmayacakmış. Saraya verilen yazılı önergeler bürokratlar tarafından yanıtlanır.

Peki vekiller ne yapacak?

MHP Milletvekili hemşerim Mehmet Günal vardı. Ulaşamamaktan şikayetçiydi insanlar, hatta seçmenin yanında yer almıyordu. Bir gün “bana gelen şikayetler sana gelmiyor mu?”dedim. 2015 yılı Ramazan ayında İzmir eski Gazhane’deki MHP’nin iftar yemeği organizasyonunda. “Sen bari günahımı alma” dedi. Hem gelen mesajlardan şikayetçisin hem de ortada görünmediğimden. Birkaç ayrı komisyonda görevim var. Bu komisyon çalışmaları ile ilgili  tv programlarına da ben çağrılıyorum. Sen bunu anlamazsan Manavgat’taki çiftçi Ali Dayı nasıl anlar?”

Haklıydı.

Bana “şimdi Ankara’ya  yolladığın vekiller ne yapacak?” diye sormayın. 16 vekilin 13’ü TBMM çatısı altında komisyonlarda görev aldı.

Mesela Aydın Özer, bence Antalya için en önemli noktada. Melis Tarım Komisyonu’nda görev almış. Geçtiğimiz Pazar günü Aksu ilçesindeki yangında sadece “orman” değil, üretici zarar görmüştür. Antalya Ziraat Odası’ndan beklemiyorum, Aksu Üretici Birliği ve Aksu Kent Konseyi aktif çalışıyor. Vekil Aydın buralarla irtibat kurmuş mudur, onlar bir rapor hazırlayıp üreticinin derdini TBMM gündemine taşımaya çalışmakta mıdır?

İşte bundan sonra yapılacak olan bu.