Ne diyordu şarkıda Bülent Ortaçgil. “Bu iş zor Yonca…” Bu şarkı yazıldığında ve söylendiğinde Türkiye henüz “Tek Adam”ın ayak seslerini duymamış, Mustafa Gökmen kardeşim “Türkiye Cumhuriyeti Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan” tanımlamasını yapmamıştı.

Hadi okuyalım, merak eden dinleye de bilir. Hatta ben size Yaşar’ın yorumunu öneririm. https://www.youtube.com/watch?v=-_tcvOymZwk&list=PL_gl6Znw0x1HfR82UtbKpl-JiqW4s_oK9&t=0s&index=4

 

Bu şarkıyı yıllardır dinlerim, severek dinlerim. Hiç bugün sözlerini okurken ki gibi bakmadımdı. Ortaçgil bir “protest” müzik adamı değildir. Tam tersi, Kızılderili gibi gürültü patırtının arasında sükunetle dolanır, “benimle oynar mısın?” diye sorar, “yüzünü dökme küçük kız” diye şefkat gösterir.

Bu sözleri yazarken ne düşünüyordu bilmiyorum. Ama bakın, bugüne nasıl da oturuyor.

 

“En çok bağıran en doğru sayılır 
İnsanlar işitmeyince 

Bu iş zor Yonca 
Çünkü insanlar günler boyunca 
Hiç soru sormadan durur 

Bu iş zor, çok zor Yonca 
Çünkü sevmeyi bilmeyince 
Bahar gelir, farkedilmez olur “

 

Adam habire bağırıyor. O bağırdıkça avanesi de bağırıyor. Uğultudan ne dediğini anlamıyoruz ama anlasak ta “savaş” çığlığı atıyor. Ve insanlar hiç soru sormadıkça kazanan hep o bağıran oluyor.

“Tek haneli Enflasyon, sıfır faiz, 1 TL olan Dolar” söylemleri vardı. “Bunlar geçici olur, kalıcı olamaz” dediğimizde gülen arkadaşlarımız vardı. Maşallah benden daha kaygılılar şimdi. Çünkü bende zaten yoktu, elindekini kaybeden onlar oldu.

Uzatmayalım, #TAMAM hepimiz #SIKILDIK artık. Sevgisizliğin tavan yaptığı coğrafyada kadınlar bile dantelli iç çamaşırı yerine kamuflaj desen tercih ederken baharı görmedik yaz bitecek.