Bizim veletlerden biri
Hal tarafına taşınacağımı duyunca “Nizamettin Özmen Toptancı Hal’den
bildiriyor” adı altında hıyar- domates fotoğrafları paylaşacağımı düşünmüştü.
Onlara henüz sıra gelmedi. Herkes “köye” kaçarken, biz “şehir” olan Kepez’e
geldik.
Gültekin
Bursalı işin nereye varacağını sorardı ama bunu beklemiyordu. Artık Kepezli
olduk oysa. Ben olsam yazdığım her satırı daha dikkatli okurdum. Kepez Belediyesi’ne naçizane önerilerimiz
olacak belki, belki uyaracağız fotoğraflarla.
Efendim
taşındığımız ev yeni. Kepez için eskiden hayal bile edilmeyecek bir yapı bloğu.
2000- 2004 yılları arasında Kepez Belediyesi’nin hizmetlerini anlatan
çalışmalarda “Kepez Şehir Oluyor” sloganını kullanırdı masalcı. Burada
belediyenin altyapı hizmetlerine vurgu yapmak isterdi.
Bugün
Toptancı Hal tarafında baktığımız 8. Kat balkondan şehir görüyoruz. Evet, o gün
yapılan altyapı çalışmaları bugünün önünü açmış. Oğlum balkondan önümüzdeki
Kırçiçeği Caddesi’ne bakıp, “Bisiklet yolumuz bile var” dedi. Kaldırımında
“engelli şeridi” de var. Ama henüz konteynerimiz yok. Gültekin bunu okursa bana
ve komşularıma bi güzellik yapar belki. Hatta önümüzde bir alan var, Ali Çomak
Parkı’nın devamı gibi. Toprak haliyle bekliyor. Planda otopark mı, park mı bi
baktırabilir.
Bizim
veletlerden biri Hal tarafına taşınacağımı duyunca “Nizamettin Özmen Toptancı
Hal’den bildiriyor” adı altında hıyar- domates fotoğrafları paylaşacağımı
düşünmüştü. Herkes “köye” kaçarken, biz “şehir” olan Kepez’e geldik.
Masalcı
“doğal yaşam” sever. Güneşin doğup batışını izlemeyi sever. Yoo sadece fotoğraf
çekmek değil, izlemekten de keyf alır. Katta küçücük bir akarsudaki çoşkuyu
dakikalarca sessizce izleyebilir, evet trene bakar gibi. Çocukluğunda; önünde
yattığı pencereden her sabah gündoğumuna uyandı. Ev tepede olduğu için her
akşam Serik ufuklarında kızaran güneşle bitirdi oyunlarını.
Yenigün’deki
evin damına çıktı defalarca gündoğumunu izlemek için, elinde kahvesiyle.
Uncalı’da oğlunun odasında hem doğuşunu, hem batışını izlediği güneşe hayran
kaldı.
Şimdi yine
yatak odasının penceresinden güneşin doğuşunu, balkonundan batışını izliyor. Ay
şimdilerde “hilal” modunda. Dün akşam balkonda kahvesini yudumlarken hilale
bakıp, “Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur” diyen Necip Fazıl’a gönderme
yaparak “Hilal’de Kepezlidir” dedi hatta.
Bu arada
Toptancı Hal Camisi’nin hoparlöründe sorun olduğunu keşfetti masalcı. Malum
evde bi müzisyen olunca artık seçici davranıyor. Birileri o hopörlörleri
yeniler mi sahi? Malum sıcak paranın merkezi hal. Diyanet bütçesi mevzuuna
girmeyelim bile.
Bu kadar
yeter, şimdilik. O balkon aynı zamanda “misafir odamız. Dokuma Fabrikası’nın
Genel Müdürü’nün bahçesinde kullandığı perforje masa burada. Gönlünde yerimiz
olanları bekleriz, önce günbatımı, ardından dolunayda sohbete. Allah ne
verdiyse. (Sabahlar benim.)
Ali Buldu,
Aliağa fotoğraflarımı gördükçe, “Ben orada sadece termik santral var sanırdım.
Sağol” demişti. “Toptancı Hal” deyince aklına domates, hıyar, kamyoncu, gündelikçi
kadın gelenlere bi mesaj yollayalım. “Neye bakarsan onu görürsün..”