Gittikçe poplaşıyoruz. Vücudumuzdaki gereksiz kilolardan,
sosyal medyada geçirdiğimiz zamana kadar her yerimiz cips paketi oldu. Yani %60
balon, hava. İnternet kullanımıyla birlikte herkes her şeyi biliyor, bilgi de
pop.
1996 mıydı? Hasan Subaşı Nürnberg'e gidip geldiğinde bize
hoby bahçelerinden söz etmişti. Hayalini kurmuştuk çünkü ne gitmiştik, ne de
bize fotoğrafı getirilmişti. “Antalya'ya hoby bahçesi yapacağız” dedi, ardından
“patladı gitti.” Her belediye Başkanı ve sonraki seçimlerin başkan adayları
projelerine dahil etti.
Ne mi oldu? Sadece 2 yıl önce Türel tarafından kuruldu
Bahtılı dolaylarına.
Türel ilk döneminde “Antalya Dubai olacak” dedi. Hiç
heyecanlanmadık. Çünkü Google sayesinde sanal seyahat ediyorduk.
Fuarcılık ve festival kültürü yeni yeni yolunu buluyor
bizde. Eskiden buralar bedava yenip içilen, müzik dinlenilen yerler olarak
algılanırdı. Çünkü belediyeler bedelini öderdi. Ama şimdi öyle değil.
Profesyoneller var. Konsepti hazırlıyor, il- il, ilçe- ilçe gezip bunu tekrar
ediyor. Bir zamanların köy köy gezen seyyar sinemaları, sirkler gibi.
Evet, yemeğe ilgim var. Ama “yemeye” daha az meyilliyim
artık. 20 yıl önceki öğünüm 5'te biri ile doyuyorum. Önceki gün bir büyüğüm ki
yiyecek sektörünün Antalya'dan ihraç ettiğimiz duayenlerindendir. Genç bir
mutfak şefinin feryadını paylaştı DM'den :) Kısaltarak paylaşacağım.
“Ağustos ayında çalıştığım otel, Uluslararası Gastroantep
Festivali Local Şef Yarışması'na katılmak için davet edildi ve yöneticilerimin
talebi üzerine ben katıldım.
Bizden, 3-4 gün içerisinde ürün ve ekipman listesi
istendi ve bizde gönderdiğimiz ürün listesine göre menü planlamamızı yaptık!!!
Yarışmadan yaklaşık 25 gün önce ürün listesini
göndermemize rağmen yarışma günü birçok ürün ve ekipmanın eksik olduğunu fark
ettik. Bir görevliye yarışma öncesi, “bu eksikler tedarik edilmez ise ben bu
rezilliğe alet olamam” dedim. Personelin bana söylediği şey bu kadar ürünle
orduya mı yemek yapacaksınız oldu.
Yarışma başlamadan 2-3 saat öncesinde eksiklerimiz
tamamlamak üzere markete gittik fakat istenilen ürünler yoktu. Aldığımız birkaç
ürününde ödemesi için 1 saat bekledik.( yapılan sponsorluk anlaşmasının limiti
aşılmış vs.)
Yarım saat kala jüriler ve organizatör Gökmen Sözen ile
toplantı yapıldı ve ben eksikleri ve yanlışları tabii ki çekinmeden söyledim.
Gökmen Sözen özür dilemesi gerekirken “bu arkadaş çok itiraz edebilir fazla
konuşturmayalım” dedi!
Eksiği fazlasıyla yarışmaya katıldık bu şartlarda
elimizden geleni herkes gibi yaptık. Sen benim ana yemeğimin, tatlımın en
önemli ürününü, olmazsa olmazını tedarik edememişsin tabii ki istediğim gibi
olmadı fakat diğerlerinden de asla kötü değildi.
Oraya getirdiğin jüriler neyi neye göre puanladı?
İspanya'dan 2 takım getirmişsiniz birini 1. Diğerini 2.
seçtiniz.
2. Seçtiğiniz takımın ana yemeğinde protein yoktu. Onu
geçtim alternatif proteinde yoktu. Bu jüriler neyine nasıl puan verdiler?
Nasıl, beğendiniz mi?
Oysa Antep Mutfağı tek Başına birçok ülke mutfağını
katlar.
Organizatörü tanımam ama düzenleyen Gaziantep Valiliğinin
koordinasyonunda Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep'i Geliştirme Vakfı (GAGEV)
imiş.
TV kanallarındaki şeflik yarışmalarına özenmeyin.
Ekrandaki gibi değil her şey.