İlk haber şöyleydi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyaretinde imzalanan anlaşmayla 2019, "Türkiye-Rusya Kültür ve Turizm Yılı" ilan edildi. Anlaşma kapsamında, 2019 yılı boyunca iki ülkede edebiyat alanında konferanslar, sergiler, konserler, sinema, tiyatro, opera, bale gibi kültürel faaliyetler gerçekleştirilecek.”

Geçtiğimiz Ocak ayının son günleriydi. Gaye Abla (Doğanoğlu) yine bir sabah kahvesi sohbetimizde, “yarın akşam AKM’ye eşini de alıp gelsene. Ben de orda olacağım” demişti. O gün AKM’de Rus kültürü üzerine konuşmalar, dans gösterileri filan sunulmuş, Rus el sanatlarından örnekler sergilenmişti.

Daha sonra Antalyalı iş insanı İbrahim Yıldırım bir akşam yemeğinden sonra Konyaaltı bölgesinde bir gece kulübüne götürmüştü beni. Burada da Rus Gecesi vardı. Kendimi Moskova’da bir barda sandım. Gece kültürüm yoktur ama buradaki ortam çok güzeldi. Müşterilerin büyük bölümü Rus’tu. Sahnede işini çok iyi yapan bir Rus şarkıcı vardı ve eğleniyorlardı.

Epey zaman oldu. Kadir Dursun ile kahve içiyorduk. Her zamanki gibi zaman ayarlı. Side Antik Tiyatro’da bir festival düzenleneceğini müjdelediğinde heyecanlandık. Şaka gibi, 1992 yılında düzenlenen Gitar Festivali’nde Ahmet Kanneci gibi bir sanatçıyı orada dinlemişim. Hem de bu kez Moskova Virtüözleri ve Fazıl Say’ı burada dinleyeceğiz.

Tarih 2 Mayıs. Whatsap’tan yazdı Kadir Durdun. Aksu’da rahmetli bacanağımın mezarını yaptırıyordum, mevlit vardı. Buluşma şansımız yoktu. Side festival programını gönderiyordu.

“Katılım zorunlu mu?” dedim. Ulaşım faktöründen yola çıkarak Side’de zorunlu değil, ama Akra Caz’da katılım zorunlu” dedi.

Açılış konseri yağmur nedeniyle ertelendi. Ben yoktum. Ben Kadir Dursun’un Antalya’daki ilk önemli organizasyonlarından olan Aspendos’taki 9. Senfoni’ye uzandım. O gün de yağmur nedeniyle konsere bir süre ara verilmişti.

Evet, kadir Dursun’un bunca projesinde ilklerde hep yanındaydım. Bu festival hariç. Burdur’un Söğüt beldesinde Turan Şahin’in serasındaydım. Turan’a yardım ediyordum. Antalya’da böylesine bir etkinliğe kayıtsız kalmak benim tercihim değildi. Kimsenin de umurunda olmadı zaten Kadir Dursun dışında. Neyse…