NASA’nın Türkçe sayfasını takibe başladım. Eee onlar Salda ile, Elmalı ile ilgilenirse bizde onlara karşı kayıtsız kalamazdık değil mi? Metin İngilizce’den çeviri, içinden çıkamadığınız cümle olursa takılıp kalmayın olur mu?

Deniz seviyesinin yükselme etkilerini irdeleyen bir araştırma haberi. Diyor ki: “Baraj inşaatının zirve yaptığı 1970'lerde, deniz seviyesinin yükselmesinin yavaşladığını bulduk. Çünkü barajlar, normalde doğrudan denize akan tatlı suyu tutabilen rezervuarlar oluşturur.

Araştırmacılar, Dünya’nın dört bir yanına dağılmış kıyı istasyonlarında bulunan gelgit göstergelerinin, deniz seviyesinin yüksekliğini ölçmek için kullanıldığını da anımsatarak “Gelgit göstergesi gözlemlerine dayanan küresel deniz seviyesi varyasyonları, tahminlerimizin 1970'lerden önce küresel deniz seviyelerini biraz fazla tahmin ettiğini buldu. Ayrıca dağ buzulu eriyik suyunun okyanuslara daha önce fark edilenden daha fazla su eklediğini, ancak buzulların deniz seviyesinin yükselmesine göreceli katkısının yavaş yavaş azaldığını keşfettik” demişler.

NASA'nın La Cañada Flintridge, Kaliforniya, ABD'de bulunan Jet Propulsion Laboratory “Araştırma ve Geliştirme Merkezi” JPL'de doktora sonrası baş araştırmacı Thomas Frederikse, küresel baraj projelerindeki zirveye atıfta bulunarak, "Bu benim için en büyük sürprizlerden biriydi. O kadar çok tatlı suya el koyduk, insanlık neredeyse deniz seviyesinin yükselmesini durdurdu."

Hazırlanan rapor şöyle devam ediyor: “Ancak 1990'lardan bu yana, Grönland ve Antarktika buz tabakası kütle kaybı ve termal genleşme, deniz seviyesinin yükselmesini hızlandırırken, tatlı su tutma azaldı. İklimimiz ısınmaya devam ederken, bu termal enerjinin çoğu okyanuslar tarafından emilir ve su hacminin genişlemesine neden olur.

Sonuç olarak, deniz seviyeleri 1900 ile 2018 arasında yılda ortalama 1,6 milimetre (0,063 inç) yükseldi. Aslında, deniz seviyeleri 20. yüzyılın herhangi bir döneminden daha hızlı yükseliyor. Ancak eriyen buz kütlesine ve okyanusun termal genişlemesine ilişkin önceki tahminler, bu oranı, özellikle de dünya okyanuslarının kesin uydu gözlemleri döneminden önce açıklamakta yetersiz kaldı ve bu da tarihi deniz seviyesi bütçesinde bir açık yarattı.”

ABD Old Dominion Üniversitesi’nde oşinografi yardımcı doçentlerinden Sönke Dangendorf, "Gelgit göstergesi verileri, 1992'den önce deniz seviyesini ölçmenin birincil yoluydu, ancak deniz seviyesi değişimi tüm dünyada tek tip değil, bu nedenle tarihi tahminlerde belirsizlikler vardı" dedi.

"1900'den Beri Deniz Seviyesinin Yükselmesinin Nedenleri" başlıklı çalışma “Nature” dergisinde 19 Ağustos'ta yayınlandı. JPL ve Old Dominion Üniversitesi'nden bilim insanlarına ek olarak, proje California Institute of Technology (Caltech), Belçika'daki Catholique de Louvain Üniversitesi, Almanya'daki Siegen Üniversitesi, Birleşik Krallık'taki Ulusal Oşinografi Merkezi, New York'taki Courant Enstitüsü, Tayvan Sinica Akademisi, Çin Bilimler Akademisi'nden araştırmacıları içeriyordu.

Buradaki ekiplerin içinde “Türk” var mı bilmiyorum. Bizi kim kıskanır onu da bilmiyorum. Ama ben böyle çalışmaları kıskanmıyor, imreniyorum.