“Artık Antalya’da sokağa çıkma yasağı olmayacak” diye yapılan sosyal medya paylaşımı pek hoşuma gitmişti. Siz “öngörüsüzlük” diyebilirsiniz ama ben “iyiniyet” diyorum, “umut” diyorum. Malum masalcı “kendini  izole edenlerden. Ama gezgin ruhunu zapt etse, gazeteci- fotoğrafçı yanını zaptedemiyor. 

Bizim Manavgatlı Amad Abi ısrarla Korkuteli’ne davet ediyor. Kendisi “şimdilik” yaşa takılmadığından gidip gelebiliyor. Bir mesajında yaylada çağlaların olduğunu yazıyor, diğerinde Yeşilyayla- Yelten taraflarında cömert bir baharın fotoğrafını çektirme sözü veriyor.


Belki evde çocuklarda yoruldu huysuzlaşan unutkanlaşan bu ihtiyar masalcıdan. Hem İbrahim Yıldırım da işi iyice çiftçiliğe vurdu, “Sana Karaköy Ovası’nda ağaçev yaptım. Olympos’tan nesi eksik” deyip duruyor. Kırdım kirişi, tüydüm.


Otogar bahçesindeki dikenli ağacın tohumunu görüp oyalanmasam Yeşilyayla’da daha çok zaman olacakmış. Malum, ilçe dolmuşları da yarı kapasite ile çalışıyor, sistemde biraz değişiklik var.


Amad Abi beni Korkuteli Otogarı’ndan alıp vuruyor yayla yoluna. Yelten girişi, Lale Devri Sadabad günleri mübarek. Yan ışığında etkisiyle gelincikler tango yapıyor İspanyol güzelinin kırmızı şalı asaletinde.


“Dönüşe hava kararabilir, Yeşilyayla’da gelincik garantisi yok” deyip birkaç gelincik fotoğrafı alıyorum. Yeşilyayla’da kerpiç evlerin arasından, yemyeşil yollardan gölete giden yamaca tırmanıyoruz. Mobiletiyle gelmiş, yolun yarına dengilmiş adama bi Allah selamı verip devam ediyorum. Yamacın ardında bir balıkçı var. İşte fotoğraf. “Sazan mı var?” Tebessüm ediyor, “çıkarsa evet” diyor. Amaç balık değil zaten, stres. Nasıl ben neyin fotoğrafını çekmeden geldimse bunca yolu, o da bi umut gelmiş işte.
Korkuteli içinde Belediye Başkanı Ömer İşlek’in Kanal Korkuteli projesine göz atıp Elmalı Karaköy yoluna vuruyorum. Ama ulaşım sıkıntı ya, bir kamyona otostop çekiyorum. Kaptanımız Finikeli Mahmut. Keyfli bir sohbetten sonra Çobanisa’da İbrahim Yıldırım bekliyor. Oradan Karaköy’e geçiyoruz. Bir Karaköy klasiği, melemen benden. 


İbrahim’in çiftçilik stajı yaptığı ovadayız. 4 dönümlük alana bir baraka çakmış. Ağaç yok çünkü gölge lazım.  Bu yol Özdemir Göleti sayesinde ova yıllar önce kaybettiği suya yeniden kavuştu. İbrahim bu yıl ürün denemesi yapıyor. Verime göre seneye dikim yapacak. 



Herşey güzel de, önümüz bayram. Evet, sokağa çıkma yasağı var. Evimizde ailemizin yanında olmamız gerek. #evdekal 


Not: Karaköy Ovası’nın sula tarım masalı ayrıca gelecek. Glevgi Kalesi’nden ovaya bakan fotoğraf tarafımdan henüz çekilmedi.