Geçtiğimiz yerel seçimlerde İzmir
Aliağa’daydık malum. Son haftada merkeze 10 km mesafedeki “satfiye” yeri
Şakran’dayız. Sahi “Şakran” mı, “Yeni Şakran” mı, “Aşağı Şakran” mı diyordunuz
siz oraya? Her neyse.
Sekan Acar o gün pazaryerini gezecek, zira
Büyükşehir adayı Mustafa Taşer de var. Masum bi çalışma, gerek pazarcı esnafı,
gerek pazara gelen vatandaş ile Acar ve Taşer sohbet ediyor, omzuna dokunuyor,
elini öpüyor, gülümsüyor. “Dokunuyor” yani, enerji paylaşıyor.
Bir anda pazarın diğer ucunda anons
gürültüsü insan hareketi başlıyor. Meraklı bakışlar arasında “güruh”
denebilecek bir kalabalık dalıyor pazaryerine. İnsana “dokunan” rakiplerine de,
vatandaşa da, esnafa da dokunmuyor, gülümsediğini sanarak “sürtünüp geçiyor gümbür
gümbür anonslar eşliğinde.
Yaşlıca bir teyze durum tespiti yapmıştı:
“Çekirge sürüsü geçti.”
2015 yılında 2 kez genel seçim yaptık ya.
İkinci seçime tam bir ay kala Çankırı’ya doğru yola çıktım. Ankara- Çankırı
yolu boyunca “yol yaptık” söylemi ile yüzleşiyorum. 1 ayda 3 kez Ankara-
Çankırı yolculuğu yapıyorum. Hatta 2 kez de Kastamonu Tosya’ya kadar gidiyorum.
Bütün yollar Ak Parti sonrasına ait. Eski yollar yok. Aslında yenilenenin
sadece yol değil hatıralar olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorum.
Ve bugün.
Önce İzmir Adnan Menderes Havalimanı,
ardından Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi üzerinden aynı yanlış. “Biz
yaptık.” Oysa Menderes Havalimanı 1987, S. Demirel Üniversitesi 1992.
Birisi yazmış, adam “üniversiteyi kim
yaptıı?” deyince meydanda sessizlik olmuş. Ben de yanıt verdim: “O meydanı
dolduranlar ‘Ispartalı’ olsa DEMİREEELLL diye bağırırdı.”
Geçtiğimiz yerel seçimde Binali Yıldırım
İzmir Büyükşehir adayı oldu ya. Miting alanını dolduranlara “İzmir’e
hoşgeldiniz” diye hitabetmişti. O geldi aklıma.
Aynı kişinin bir de şu cümleyi kurduğunu
okudum sosyal medyada. “Bugüne kadar ne kandırdık, ne kandırılan olduk.”
Önce İzmir Adnan Menderes Havalimanı,
ardından Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi üzerinden aynı yanlış. “Biz
yaptık.” Oysa Menderes Havalimanı 1987, S. Demirel Üniversitesi 1992.
Aynı kişinin bir de şu cümleyi kurduğunu
okudum sosyal medyada. “Bugüne kadar ne kandırdık, ne kandırılan olduk.”