Bizim “vatandaş tipi” kanallarda bu haberleri göremiyoruz. Yine o kanallarda örneğin “küresel ısınmanın 50 yıl sonrası turizm hareketine etkisi ne olacak?” veya “Küresel ısınma ülkemiz tarımının da ne gibi değişiklikleri öngörür?” gibi bir tartışma programını göremiyoruz.

Biz bugüne kadar “sandık” diyenlerin sandıkta kalınca bastığı yaygarayı hazmetmeye çalışıyoruz.  “Dün dündür, bugün bugündür” cümlesi bu ülke siyasetinin şifre cümlesidir. Bunların avukatlığını tercih eden “tartışmacı- uzman” arkadaşlar var, onların gündemi “gücü korumak.”

Biz saadete gelelim.

USA Today'in haberine göre Alaska'da bulunan Denali, dağcıların bıraktığı yaklaşık 66 ton donmuş insan dışkısına ev sahipliği yapıyor.

Küresel ısınmadan dolayı Kuzey Amerika’nın en yüksek dağı Denali Ulusal Park onlarca yıllık insan dışkısının erime tehlikesiyle karşı karşıya. Ulusal Park Servisi glasyoloğu Michael Loso'ya göre insan dışkıları eridiğinde hala kötü kokacak ve kötü görünecek. İklim değişikliğiyle hızlanan süreç, donmuş insan atıklarının yazın erimeye başlayacağına işaret ediyor.

En derin buzul yarıklarına ya da kar çukurlarına bırakılmış dışkıların zamanla aşağı akarak tekrar yüzeye çıktığını gösteren deneyler yapan Ulusal Park Servisi glasyoloğu (buzul bilimci) Michael Loso, "Bu atıklar bırakıldıkları yerden daha farklı bir yerde ortaya çıkmayacak. Paramparça vaziyette, donmuş ve gerçekten ıslak olacaklar. Hala kötü kokacak ve kötü görünecekler" dedi.

Evet kısa kesiyoruz. Yeteri kadar “tekrar” var. Yeteri kadar “inkar” var. Yeteri kadar “tehdit” var.

Bize de galiba (seviyemizin altında kalsa, üslubumuza uymasa da) dışkınızda boğulun e mi?