Türkiye bunca yıllık AB yolculuğu süresince en hızlı yolu AKP İktidarı'nın ilk yıllarında almıştı. Rahmetli Ozan Arif “AB istiyor bize bu gerek, bunlarda sanıyor bal ile börek” dizeleriyle süreci hicvetmişti.

Ben Dünya ile entegre bir ülkem olsun istiyorum. Kimsenin kimseye hükümran olmadığı, barış içinde ticaret yapılan komşularımız olsun istiyorum. Silah değil, gıda alım- satımı yapılsın istiyorum. Bilgi ticareti yapılsın istiyorum. Çok mu oluyorum?

1991 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol Antalya'ya Metin Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi'nin temelini atmaya geldiğinde, “Eğitimde reform” demişti. Taaaa o zamanlar Avrupa'da 4. sınıftan sonra yeteneğe yönlendirme modelinden söz edilip, “bizde yapacağız” deniyordu.

30.6.1997'de Hikmet Uluğbay ile başlayan süreçte daha sonra Metin Bostancıoğlu ve Necdet Tekin DSP'den seçilip Milli Eğitim Bakanlığı yapmış.  19.11.2002'de Ak Parti'ye geçmiş bakanlık. Yani, 1980 darbesinden sonra 14.12.1983'de başlayan dönemde geçen 35 yılın 30 yılı merkez sağ iktidarlar tarafından şekilleniyor Milli Eğitim.

O kadar sık model değişti ki, 2001- 2002 eğitim yılından bu yana “öğrenci velisi” olarak takip ediyorum “gazetecilik” boyutu başka.

Malum Özüm müzikle aşina. Eğitim değil, hayatı müzikle başladı, devam ediyor.  Neydi? Hah, önümüze koyulan yeni modellerden birinde (Avni Akyol'unki olabilir mi) öğrenci 4. sınıfa geldiğinde batıda ki gibi yeteneğine göre eğitim hakkı elde edecekti. Yani Jimnastik istiyorsa okul bunu temin edecek, piyano istiyorsa da temin edecek. Sadece tebessüm etmiştim. Hala, her sistem değişikliğinde aynı tebessüm ilişir dudaklarıma.

Bu arada yazılanlara bakıyorum. “İngilizce seçmeli ders iken 'Din Dersi' zorunlu olacak” diyorlar.

Eee.... “Din” adı altında her türlü şaklabanlık yapılıyor. “Din elden gidiyor” hem de ciddi olarak. Evde boş oturan teyzeler, emekli olmuş abiler birileri tarafından “sohbet” diye, birilerinin uydurduğu “din” adına her haltın yapıldığı alemlere götürülüyor.

Belki en azından buna çözüm olur yav.

Din demişken bakın,

Ülkelerin değerlerinin İslami kriterlere ne derece uyduğunu ölçen 'İslamilik Endeksi' açıklandı.

Sıralamada ilk 44'te Müslüman nüfusu çoğunlukta olan ülkelerin bulunmaması ve en sonda Yemen'in olması dikkat çekti. İslami kriterlere en fazla uygun devlet yapısına sahip olan 'Müslüman ülke' ise 45'inci sıradaki Birleşik Arap Emirlikleri olarak belirlendi.

Türkiye mi? 2017'ye göre 14 sıra birden düşerek 153 ülke arasından 95'inciliğe geriledi. En yüksek puanını ekonomi alanında alan Türkiye, “uluslararası ilişkiler” kategorisindeyse 148'inci olarak yer aldı.