AKP kendine karşı yapılan muhalefeti “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Yıkma Teşebbüsü” olarak tanımlayıp insanları adliye koridorlarına sürüklerdi.


Geldiğimiz noktada durum daha da vahimleşti. Kısaca “troll” dediğimiz, nereden, ne ile beslendiğini, hangi kafayla yazıp çizdiğini bilmediğimiz kitlelerde şimdi sosyal medyada iktidarı eleştiren muhalefete, “hedefleri Türkiye Cumhuriyeti'ni batırmak” diyerek saldırıyorlar.


Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile yöneten hükümeti bu iktidar insanlara aynı olduğuymuş gibi gösterme başarısını elde etti. Zaten 20 yıldır iktidarda oldukları için bugün 25 yaşında 30 yaşında olan gençlerin bunu idrak etmesini de artık beklemiyoruz.


Televizyon programına hiçbir rakibi ile katılmayan bir genel başkan ve uzantısı, “uzantısı” dediklerim seçimler öncesi farklı partilerin belediye başkan adaylarını aynı programda tartışırken görürsünüz ama; orada AKP’li bir adayı göremezsiniz. Tıpkı; Recep Tayyip Erdoğan'ın kimseyle birlikte programa çıkmadığı gibi. Son olarak Global haber kanalında bir tartışma programı izledim.  Bir “araştırma şirketinin sahibi” sıfatıyla orada bulunan kişi, iktidarı milletvekillerinden, bakanlardan çok daha iyi savunuyordu.


 “Cansiperane” deriz ya, o şekilde… Rize'de Meral Akşener'e kurulan kumpası haklı bulurken aklınca hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, dünyada hiç kimsenin Erdoğan’ı Netanyahu'ya benzetmediğini hatırlatarak, “bunun üstüne de Rize'ye gitmek doğru değildi” diyor işte burada durmak gerek…


Biz Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilirken insanlara tek adam rejiminin hiçbir zaman için iyi olmadığını, geçmişte bu coğrafyanın zaten bu şekilde idare edilmeye çalışıldığını, ama o beğenmedikleri, “memleket için ne yaptı?” dedikleri Cumhuriyet Halk Partisi'nin çok partili sisteme geçişi onayladığını hatırlatıyoruz. “Bürokrasi hızlanacak” dediler ama gördük ki “al takke ver külah” durumu hâkim. Kendi işleri, kendi çevreleri, elini kolunu sallaya sallaya sorgusuz sualsiz halk arasındaki tabiriyle “malı götürdüler” maalesef.


Tek Adam rejimi sadece tek adam ve avanesine yaradı.


Ben öyle inanıyorum ki; o günlerde cansiperane reis için destek isteyenler bu süreçte aradığını bulamadı.


Ama dediğim gibi atı da alan Üsküdar'ı geçti.