Cumhuriyet Halk Partisi 96 yaşında. Antalya Cumhuriyet Meydanı’ndayız. Çelenk koyma töreni var. Bir önceki akşam söyleşi vardı gidemedik. 9 Eylül akşamı olacak eğlenceye de katılamayacağız.

Alanda kaç kişi var, kaç kişi “işi gereği” burada, kaç kişi “görünmek” için, kaç kişi “partili”, kaç kişi sadece “gönüllü” bilmiyorum. Ama 96. Yılda, 96 kişi var mı bilmiyorum. Ayrıca okulların açıldığı ilk gün, zilin çaldığı ilk saat burada olmak isteyip de kaç kişi çocuğunu okula götürdü, kaç kişi trafiğe takıldı bilemiyorum. Bir kişi hariç. Patronum Songül Başkaya.

Akşam Google ile birlikte hatırlatan kendisiydi. “Yarın sabah meydanda tören bitince bi kahve içelim” demişti oysa. Tören başlarken aradı, “trafikte kilitlendim” dedi. 70x300 objektifimle portre çalışmalar yapma derdindeydim. Evet, portre tamam da “gülümseyen, başı dik, gözü ışıl ışıl portreler kaydedemedim.

Sadece 30 saat önce Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’ten “tebessüm”lü bir fotoğraf istediğimizde, “Güreş izliyoruz. Sırıtacak ne var Nizamettin Bey?” demişti. Saygı duyduk, haddimizi biliriz. Peki 20 yıldır temsil ettiğin partinin kuruluş yıldönümünde neden esirgersin o tebessümü?

Sadece Böcek mi? Diğer başkanlar, milletvekilleri, parti yöneticileri. Yüzlerinde gülücükte göremedik, gözlerinde geleceği müjdeleyen ışığı da. Yazıyorsam bildiğimden, susuyorsam sevdiğimden. Bir süre “basın” işlerini takip ettiğim partideki davranışın etkilerini bilirim. Herkes herkesin rakibi, herkes herkesin düşmanı. Tabii ki “gülümsenemiyor” azizim.

Tören sonrası çekilen fotoğrafların arasında konuşulanlara dikkat ediyorum. Tabii ki çeşitli. Mesela İbradı Karamıklı için imza toplayan ablaya “İbradı da şu kadar oyumuz var, ama eyleme 150 kişi zor geliyor. Buradan imza vermek sonucu değiştirmiyor” diyen abiye hak vermemek mümkün mü?

Günün konusu neydi?

İsa Akdemir neden o görevden alınmıyor. B.kunda boncuk mu buldu Başkan?” diyenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Önümüzdeki sürecin “Sarı Öküz’ü İsa Akdemir olabilir. O zaman Başkan öküzü ile birlikte gider” diyordu bi abimiz.

Ben mi?

Ben 31 Mart’ta Muratpaşa ve Büyükşehir için oy kullanmaya gitmedim. Bişey deme hakkım yok. Bireysel beklentim yok. Beni değil, Antalyalıyı mutlu etsinler ama önce “değişim” diyen partilileri tatmin edecek adımlar atılmalı.