Canım acayip deniz çekti. Hatta sahile gidip siyah zeytin veya peynir ile ekmek. Çaya bile gerek yok. Konyaaltı yönüne giden otobüse bindik. Tam Boğaçayı üzerinden geçerken eşim inmek istedi. Çünkü Boğaçayı’nın kenarındaki peyzajı henüz görmemişti ve burası kalabalıktı. O kadar insan yanılıyor olamazdı. [FOTO GALERİ]

Sahi ne zaman gündeme gelmişti Boğaçayı Projesi? Memleket inşaata boğuldu, Dumrul köprüleri yapıldı bitti, birileri para basıyor ama bizim proje henüz bitemedi.

Geçtiğimiz günlerde bir muhalif arkadaşım 4 kez projenin değiştiğini söyledi. “Dere geçerken at değişmez” ama devam ederken proje değişir mi? Bence değişir, değişmelidir. Kaldı ki yeryüzü ne medeniyetler, ne binalar görmüştür tarih boyu.

Geçtiğimiz haftasonu eşimle çıktık evden. Perge’ye gidecektik. Hem batı bölümde eşimin görmediği yeni sütunlu yolu gezecektik, hem de antik stadyumun or’dan ot toplayacaktık, yemeklik. Vazgeçtik.

Canım acayip deniz çekti. Hatta sahile gidip siyah zeytin veya peynir ile ekmek. Çaya bile gerek yok.

Konyaaltı yönüne giden otobüse bindik. Tam Boğaçayı üzerinden geçerken eşim inmek istedi. Çünkü Boğaçayı’nın kenarındaki peyzajı henüz görmemişti ve burası kalabalıktı. O kadar insan yanılıyor olamazdı. Otobüsteyken fıskiyelerin ters ışığında oynaşan sülietler ilgimi çekiyor ama makinem yok, telefonla o fotoğraf çekilmez.

Marketten siyah zeytin, Karadeniz fırınından odun fırını ekmeği alıp daldık rekreasyon alanına. Kan şekerim düşmüş, sahile varana kadar beklemek ne mümkün. Oturuyoruz parkta karnımızı doyuruyoruz.

Yürümeye çalışıyoruz. Çalışıyoruz çünkü ben her zamanki gibi fotoğraf işine bodoslama dalıyorum. Eşimden modellik istiyorum ama o bile sınırlı. Diyor ki “Sergi mi açacaksın? Nedir amacın? Belediyede bu kadar adam var, onlara da çekecek fotoğraf bırak”

Bir kez daha, parçalı, beyaz bulutlu bir günde yalnız başına gelip doya doya fotoğraf çekmeye karar veriyorum.

Gelelim Boğaçayı Projesi değerlendirmeme…

Suyun tutulması ne kadar doğrudur, bilemem. Uzman değilim. Yukardan gelecek kumlar çakıllar bu göleti ne kadar zamanda doldurur, nasıl boşaltılır bilmem, polemiğe de girmem. Karşınızda doğa varsa çok da plan yapamazsınız zaten. Hayat bile ölüme giderken başımızdan geçenlerin toplamıdır.

Antalya’nın yeni “alan” kazandığı doğrudur. Olası sel suyundan görülecek zararın en asgari atlatılması için çaba sarf edilmiş gibi duruyor.