Neydİ o?  Buldum…  “Çukurdayız…”

Dizilerle aramın iyi olmadığı bilen bilir. Bir dizinin ekranda akması beni rahatsız etmiyorsa,  ya görseli sağlamdır, ya müziği. Bi zamanlar “Asmalı Konak” vardı, görseli çok sağlamdı, şimdilerde “Bir zamanlar Çukurova” ama bu kez görselden ziyade müzik. Neyse biz “Çukur”a dönelim.

Bir kez daha TüYAP’taki Kırtasiye Fuarı için İstanbul’dayız. Antalya Fotoğrafcılar, Kırtasiyeciler ve Kitapcılar Odası Başkanı Mehmet Bayrak, bir kez daha üyelerini toplayıp fuara toplu katılım gerçekleştiriyor.

Sadece fuar değil, bu kez işimiz çok, program yüklü. Beylikdüzü’nden kalkıp Beyoğlu tarafına gidilecek, Antalya Sahaf Festivali’nin 2.’si için görüşme yapılacak. Buradan Harbiye tarafında gerçekleşen Sanat ve Antika Festivali’ne uğranacak. Malum, 1 ay sonar Antalya yeni bir festivalle tanışıyor. Antalya Antika Festivali. Bu projemizi de yine Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ile gerçekleştiriyoruz.

Mehmet Bayrak “Çukur” dizisinin çekildiği yere nasıl gideceğimizi soruyor. Harbiye’den otobüsle Şişhane, oradan Kasımpaşa’da bir Kürt Böreği deneyimi yapıp Vapurla Balat’a geçiyoruz. Birkaç sormanın ardından filmin setinde değil, belli yerlerin çekildiği mekandayız.

Ben yine şaşkın. Mahalle bayram yeri. Hediyelikçiler coşmuş. Bir nokrada fotoğraf çektirmek için hediyelik eşya almak zorunluluğu bile gelmiş.Orada poz verenler,  özçekim yapanlar öyle bi ruh haline giriyor ki, 2004 yılında Altın Portakal Film Festivali’nde bana ödül getiren “Uyum” adlı fotoğrafa gidiyorum.

Bu arada mahallede sanırım film dekorunun parçası olan graftiti, yani duvar yazılarının, devam eden yaşamın fotoğrafını çekiyorum.

Bir dizi çekiminin mahalleye koyduğu ekonomik katkıyı konuşuyoruz Mehmet Bayrak le. Bir kez daha Asmalı Konak filmindeki ilk konağın hala müze gibi gezildiğini anımsıyorum.

Zamandar, Eyüp Sultan’a gidilecek. Yok Başkan Deniz Köken ile tanışmayız. Biz Mübarek bir şahsı ziyaret edip, o maneviyat seviyesi yüksek mekanda; Yaradan’a “Barış dolu bir dünya, sevdiklerimizin vatan millet adına çıktıkları yolda başarı, çocuklarımızın geleceği için dua edeceğiz.

Şu yenilenen genel seçimde Çankırı’da çalışıyordum ya. Gittiğimiz her ilçe, Karatekin üniversitesi’nin bir yüksek okulu kendi ilçesinde yapılsın istiyordu. Öğrencilerine ekonomiyi canlandıracağını umuyordu. Çukur’u gördükten sonra “şimdi moda bu. Film çevrilsin isteniyor” dedim kendime.

Bu hareketin mekana kültürel anlamda ne gibi getiri- götürüsü olduğunu kimse sorgulamıyordu.Ben ne yapabilirdim ki?