Turan,
Özgür, Aydınay ve ben iki kez yayla kaçamağı yaptık. Bunlardan biri de Tefenni.
Bizi ilgilendirmiyordu ama Burdur’da “Barutlu su ve Domates Şenliği” de vardı.
Pehh. Yanımızda domates üreticileri, “miss gibi yayla domatesi kokusu” filan mı
geldi aklınıza. Konser var. Bir de “kokoreç.”
Aslında
burnumuzun dibindeki “Kırkgöz” havzasını yazacaktık. Ama erteledik. Döşemealtı
Belediye Başkanı Turgay Genç’in hem doğal koşullar, hem siyasi arenada yaşadığı
zorlukları yazacaktık. “Altı üstü bi yerel gazeteyiz. Adam şimdi dünya
basınında boy gösteriyor.” Bize döneceği
günleri bekler miyiz? Hayır. Bu hafta biraz yaylalayalım mı? Malum okullar
açılıyor, resmi olarak takvimler “sonbahar yaprakları”nda. Sizin klimalı
atmosferlerinizi bilemem ama bana göre Antalya yanıyor. İçimiz ferahlasın.
Ağustos
ayındaydı. Turan, Özgür, Aydınay ve ben iki kez yayla kaçamağı yaptık.
Bunlardan biri Tefenni. Evet Burdur Tefenni. Hatta bizi ilgilendirmiyordu ama
Burdur’da “Barutlu su ve Domates Şenliği” de vardı. Pehh. Yanımızda domates
üreticileri, “miss gibi yayla domatesi kokusu” filan mı geldi aklınıza.
Biz
önce gidip mesire yerinde yağmur altında, kamp ateşi yakıp karnımızı doyurduk.
Ardından panayır alanına döndük. Turan Şahin’in “Çok yemeyin, aşağıda kokoreç
var” derken ne dediğini anlayamamışım. Konser alanına giden ana cadde panayır
yeri olmuştu. Bizi ağır bir kokoreç kokusu karşıladı. Bugüne kadar hiç
görmediğim kadar büyük kokoreç tezgahlarını orada gördüm. Bitmemiş, sohbet
ettiğim bir esnaftan, panayır organizasyonunu da oradaki kokoreççilerden
birinin yaptığını öğrendim.
Az
önce yağan yağmurda ıslanan plastik sandalyeler doldu, yetmedi. İnsanlar
duvarların üstlerine oturdu filan. “Bu ne sevgi ahh bu ne ızdırap” şarkısı çaldı
kuşlağımıza.
Tefenni
Belediye Başkanı Ümit Alagöz, Milliyetçi Hareket Partili, genç sayılacak yaşta,
dinamik ve sempatik bir görüntü sergiliyordu neon ışıkları altında sahneye
çıktığında. Etkinlik, partisinin Genel Başkan Yardımcısı’nın katılımıyla da
onurlandırılmıştı.
Saatler
gecenin 01.30’unu gösterdiğinde, assolist Ahmet Şafak’tan önce sahnede olan Ozan
Emin Demir yine sahnedeydi, kalabalık yine coşkuyla eşlik ediyordu. Bizse “en
temiz” görünen tezgahı bulmuş cin biber- ayran eşliğinde tıkınıyorduk.
Geceyi
mesire alanında geçirmeye karar verdik, çünkü çadır kuracak yer beğenemedik. Bu
arada saatler 02.30 olmuş. Çadırla kim uğraşır, zaten kronik bel fıtığım
inceden inceden yokluyor. Arabanın ön sağ koltuğunda yatmaya karar verdim, bu
arada bir de gece kahvesi içtim ki 9’lu kurşun sertliğinde.
Siz
de aynı mısınız? Sabah erken bi planım varsa gece uyuyamam. Yattığım yerle hiç
ilgisi yok. Örneğin geçenlerde saat 04.00’te yola çıkacaktım. Uyumadan sabah
ettim. Bur’da da öyle oldu. Turan arabayı öyle bir park etmiş ki, uzandığım
koltuktan güneşin doğuşunu görebiliyorum. Ama çok rutin bi görüntü. Düz bir
coğrafya, sarı gökyüzü, portakal gibi güneş. Ama biraz sonra Tefenni siluetinde
gölge oyunlarına başlıyor güneş ve ben zıplıyorum. Tam düşündüğüm gibi.
Ekip
uyanıyor. Aydın ve Turan kahvaltıyı hazırlıyor. Lüksümüz, közde çay. Biz Özgür
ile merkezdeki fırından ekmek alıyoruz. İnsan tabii ki yufka arıyor ama
nerdeee?
Kahvaltı
sonrası ilçe merkezindeyiz. Buralara, iki kızının eğitimi nedeniyle aşina olan
Turan bize Tefenni’yi gezdiriyor. Her fırsatta karşımıza çıkan “Milliyetçi”
unsurlar damarlarımızdaki asil kanı okşuyor. İlkokulda bir piyeste “Kumandan”
rolü oynamıştım. “Bayrağımızın gölgesinde.” O günlere gidiyorum.
Burada
eski bir dostumuz var. Halil Yavuzkan. Arıyorum. 5 dakika sonra bizde. Çay içip
Tefenni’yi konuşuyoruz. Akşam konser alanındaki pozitif tablonun zemini, Halil
Abi’nin söylediklerinde gizli. “Belediye Bakanımız Ümit Alagöz sadece fiziksel
olarak Tefenni’nin görüntüsüne dokunmuyor. Halkın içinden geldi, halkın içinde
yaşıyor. Kendisine ulaşamayan yok, derdini anlatamayan yok.” Eee adam Salzburg
yani Avusturya’da doğmuş, ama Tefenni’de büyümüş, burada okumuş, boncuk mu bu,
yansır elbet.
Tefenni
daha ne ister ki? Biz Antalya sıcağına doğru yola çıkarken parkın al bayrakları
efil efil el sallıyordu arkamızdan.