Evdeyiz malum….

Hoş zaten Hoca Nasreddin’in karısı gibi olmuş, memleketi gezmekten gazete bürosuna uğrayamaz olmuştuk ya…

Bu da üstüne tuz biber oldu.

Malum yaş 54. İyi beslenmeyle geçmemiş bir çocukluktan sonra bu kadarlık fire vermemiz doğal değil mi? Şeker,Tansiyon, Kolestrol derken çocuklar şimdi beni “Risk Grubu”na dahil etti iyimi?

“Çocuklar” derken sadece Özüm ve İlkem değil, elimde büyüyen hazır evlat kayınço Burak ve Ömürden Saraç, hatta eşleri Yasemin ve Sema. Demek ki neymiş? ilişkiler güçlü ve beklentisiz olunca “el kızı”, “el oğlu” gibi kavramlar kenara çekilirmiş.

Resmen “karantina” koşullarına almalarına ramak kaldı.

Ama hayat devam ediyor. Dün bir sokak fotoğrafçısı anket yapmış.

a-    Evde otur

b-     sen çekmezsen kim belgeleyecek

c-    Kontrollü olabilir

 

Bilen bilir, 40 yıldır bıkmadan usanmadan fotoğraf çekerim. Son dönemde yükü cep telefonuna yıkmış olsak ta böyle. Ama bir haftadır fotoğraf makineme dokunmadım desem beni tanıyanlar hayata küstüğümü sanır.

Peki ne yapıyorum?

Yok tahmin ettiğiniz gibi mutfağa sığınmadım. Hatta 25 yıldır hiç olmadığı kadar kontrolü Havva hanıma bıraktım. Detay istemeyin, kitap ve sergi çalışması yapıyorum. “Bu devirde sergi ne ifade eder, yarın bu kadar belirsizken hayır mı” diyeceksin değil mi?

Gerçekliğini bilemem ama filmde bi sahne vardı.

“Titanic” ten söz ediyorum.

Gemi batarken kemancı çalmaya devam ediyordu. Belki benimki de böyle olmuştur.

Epeydir gözlerim sorunlu. Eee.. yakını 5.20, uzağı 4.80 olan gözlüğü 3 yıl değiştirmezsen tabii ki okumakta zorlanırsın. Hatta çevredekileri görme konusunda da refleks zayıflar. Kolay para kazanmayan, yarını görünmeyen ülkede (hatta dünya) 2 tane evlat yetiştirmeye çalışınca “kendin içinde ertele/ vazgeç” daha kolay oluyor.

Evet, bir yandan da kitap okuyorum. Gençliğimde 3 günde biten kitaplar 3 ayda bitiyor.

Elimde Alev Alatlı’nın son çalışması var.

Ersen Sarıaslan ile 2 kitap görmüştük benim için satın aldı. “NASİHATNAME 1 Feshüphanallah”  ve “NASİHATNAME 2 Hafazanallah”. ve adlı seri çalışma. Evet seri, hem de sayfa 1. kitabın bittiği yerden 2. kitapta devam ediyor.  Okumaya başlayınca gördüm ki henüz raflarda görmediğim “Şiddet bir erkeklik ayinidir” adlı 3. kitap varmış. (Ersen, 2’yi alan 3’ü de alır J)

Bugün burada bitiriyoruz. Bi sonraki yazıda kitaptan alıntılar yapacağız. Western filmlerine yolculuk yapacağız “Aynen, John Wayne’n) ama en önemlisi Avrupa Amerika’yı keşfedip pay kavgası yaparken Muhteşem Osmanlı’nın ne yaptığını da aktaracağız.