Birileri 20 yıllık iktidarının ilk günlerinde “Türkiye Seçim Ülkesi olmaktan çıkacak” der dururdu. Olayın pekte öyle seyretmediği görüldü. Hatta; bi sonraki seçimlerin hazırlığı, yapılan seçimin ertesi gün başlar oldu.

    Ülkenin “partili” Cumhurbaşkanı, gündem ne olursa olsun, sel baskını için gittiği afet bölgesinde de, açılışını yaptığı köprüde de “Bay Kemal” diyerek sürekli muhalefeti eleştirdi, ses tonu ve cümlelerle “yarın seçim var” havasını hep korudu. Vatandaşın başına attığı çay torbaları ile de görseli tamamladı.

    Bugün derdimiz Cumhurbaşkanı değil. O zaten gidici. Biz yarına bakalım. 2023 yılında seçim var, hem de genel seçim. Birileri o seçimi önemsiyor. Çünkü Cumhuriyetin 100. Kuruluş yılı. O güne kadar seçime gitmeden ülkeyi yönetebilirlerse 23 Nisan veya 29 Ekim günü kendinizi törende değil sandık başında bulabilirsiniz. O zaman görürsünüz karşı devrimi. 2023 yılı takviminde bu günler pazara denk geliyor. Evet, henüz resmi tatil “Cuma” olmadı yurdumda.  

    Bugün benim 2023 seçimleri ile ilgili başka bir önerim var. Yok, parti yöneticilerine değil, adam yerine koyup fikir soracaklar mı, ön seçim yapacaklar mı bilmiyorum ama önümüzdeki genel seçim için “Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine bir önerim var.

    Gelin önümüzdeki seçimde “kota” filan değil, Milletvekili aday listesinin yarısı kadın aday olmazsa, oy vermeyelim. Çünkü; bu coğrafyada kadın- erkek nüfusu neredeyse eşit. Yasalar önünde eşitliği zaten referans gösterdiğiniz Mustafa Kemal vermiş kadına. O zaman temsilde de eşitlik isteyelim. Hatta partinin il ve ilçe yönetimlerinde de yine kadın- erkek eşitliği isteyelim.

    Bakın dünyayı genel olarak erkekler yönetiyor. Sert, acımasız, savaşmaktan barışmayı düşünemiyorlar. Hadi şu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yarısını kadınlardan oluşturalım.

    Ben gazeteciliğe 1985’te Serik’te başladım. Antalya merkezde 1990 yılı Ocak ayında başladım. O günden beri kimler geldi geçti siyaset sahnesinden. Kendimi hiç “siyaset uleması” olarak görmedim ama, benim de gördüklerim var.

    Buradan gönlü siyasette olan kadınlara sesleniyorum. Birlik olmayı öğrenin. Sadece 1 parti değil, her partide koordine olun. Birbirinizi ezmeyi bırakıp taşımaya çalışın.

    Ayağının altında cennet olduğu vaat edilen kadınların elinde siyaset de güzelleşecek, seviye gelecektir. Bakınız partili Cumhurbaşkanı’na, erkek rakibine mi fazla yükleniyor, kadın rakibine mi. Kullandığı kelimeler bile farklı.

    Ne dersiniz, en azından bir deneseniz diyorum.