Bazı durumlar olur ki insanın boğazı düğümlenir, ‘’söyleyecek ne çok şey vardır sesin çıkmaz’’…

Kara basan gibi bir durum…

Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti haberine rastlanmasın…Yine şehrimizden bir haberle sarsıldık bugün. 

Hani diyorum bir insanı kesip parçalara ayırmak, kırsal alana valiz içinde gömmek bu kadar mı sıradanlaştı? Bu nasıl bir öfke?

Nasıl bir zamana denk geldik böyle diye sormadan edemiyor insan.

 İsimler değişiyor, kızlara kadınlara uygulanan vahşet değişmiyor.

Yaşar Kemal’in dediği gibi, sanıyorum bu ülkede üç şey olmak zor:

1.     Ağaç olmak

2.     Hayvan olmak

3.     Kadın olmak

Kadınları hedef alan ve toplumumuza acısı silinmeyecek travmalar yaşatan faillerin bir daha topluma karışamayacakları ağır cezalarla cezalandırılmasını can-ı yürekten diliyorum.

Geçen akşam Konyaaltı semtinde bir erkek karısını, çocuklarının gözlerinin önünde bıçakladı. Gerek kadının ‘’yardım edin’’ çığlıkları gerekse çocukların ‘’ baba, annem uyanmıyor, ne yaptın ona’’ sözleri kulaklarımda çınlıyor hala… Çoğunlukla kadınlar fiziksel şiddete maruz kalıyor ve vahşice katleden katil ya da katiller ise ‘’bana bir şey olmaz’’... “3-5 ay yatar çıkarım”… “zaten İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı” düşüncesindeler…

Toplumsal bir sorun haline gelen ve artık kangren olmuş bu konuya yetkililerin biraz daha titizlikle yaklaşmalarını diliyorum.

Kadınları fiziksel ve cinsel her türlü işkenceye maruz bırakıp vahşice katleden katil ve katillerin gözlerini korkutacak, kadınları ikinci sınıf insan olmaktan arındıracak yasaların en kısa zamanda çıkması ümidiyle…