Haberin hareket noktası; Gerçek Gazetesinde en son 29 Eylül 2021 tarihinde yayınlanan Songül Başkaya'nın “Büfe fiyatına gitti” başlığı altındaki haberine göre Çıralı, Yanartaş, Mola alanı mahallinde büfe ve peyzaj düzenlemesiyle ilgili bir ihaleye dikkat çekmiş, bir yıl önce 3,5 milyon bedel biçilen yerin bu yıl 610 bin lira muhammen bedelle ihale edildiğinden bahisle konunun üzerinde durulmasının önemini vurgulayan haberini bizler de bir STK olarak destekliyoruz.

 

Anılan gazete haberinin özetinden de anlaşılacağı gibi, bölgemizde bu tür hadiselerin, tüm sivil toplum kuruluşlarınca mercek altına almaları, insan hakları evrenselliğine de uyum sağlayacaktır.

 

Hadisenin hem kamu yararına ilişki cephesi itibarıyla hem de kısa, orta ve uzun dönemli çevresel faktörler üzerine olabilecek muhtemel etkileri bakımından ilgili kurumların, konuyu bir kere daha gözden geçirmelerinde kalıcı yararlar olacaktır. Diğer taraftan İhale yönetmeliğinin de yeniden gözden geçirilmesi, tabiat varlıklar, doğayla olan ilişkileri, bilumum çevresel faktörlerin durum ve içeriği bakımından ihale komisyonunda konunun uzmanlarının da bulundurulması şartı getirilmelidir.

 

Gerçek Gazetesi “Perde Arkası” köşesinde Sayın Başkaya aynı konuyu birkaç kez işlemiş ve haklı olarak STK’dan, kamuoyundan destek beklemiştir.

 

Ben de diyorum ki, bu sese mutlaka destek verilmelidir.

 

Söz konusu ihalenin ana ve ara hükümleri (şartname) hakkında hiçbir bilgimiz yoktur. Zaman içinde bu ihale sürecinin devamında yapılabilecek yanlış uygulamaların olup olmayacağı bu günden bilinemez. Her hangi bir yanlış tasarrufun vukua gelmesi halinde acaba doğa ve tarihi mirasımız olan o bölgede kimler tarafından ve nasıl bir tedbir alınacaktır bu da bilinmiyor.

 

Özellikle ülkemiz düzeyinde, zaman içinde benzeri ihalelerin sonucunda çevre ve doğa ilişkileri bakımından telafisi mümkün olmayan doğal hasarlar zuhur ettirilmiştir.

 

Bu bakımdan yıllardan bu yana ülkemizde farklı konularda yapılan kontrolsüz özelleştirmelerin sonucunda gerek ekosistemin aldığı yaralar gerek insan haklarının ihlali bakımından bu ve benzeri uygulamaların üzerinde hassasiyetle durulmasında çok yönlü yararlar olacaktır.