Budak ve CHP’li Milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde şu tespitlere yer verildi:

 

“KAMUOYUNDA ŞÜPHELER ARTIYOR”

 

Borsa İstanbul, 14 Temmuz'dan 12 Eylül'deki kapanış zirvesine kadar yüzde 53,7 yükselirken, bankacılık endeksi ise aynı dönemde yüzde 151,2 yükselmiştir. Her ne kadar bankacılık sektörünün karlılığı bu dönemde artmış olsa da, uzmanlara göre bankacılık endeksindeki yükselişte vadeli piyasada alınan yüksek kaldıraçlı pozisyonlar etkili olmaktadır.  12 Eylül tarihinden itibaren ana endeks ve bankacılık hisseleri hızlıca düşmeye başlamıştır. Ana endeks yüzde 7,5, bankacılık endeksi yüzde 28 değer kaybetmiştir. Çok hızlı yaşanan bu düşüşler Borsa İstanbul’da manipülatif işlemlerin yoğunlaştığına dair kamuoyunda şüpheleri artırmaktadır.

 

“HAZİNE MALİYE BAKANLIĞI GÖREVİNİ YAPAMIYOR”

 

Borsa’daki sert fiyat hareketleri küçük yatırımcıları büyük zarara uğratmaktadır.  Küçük yatırımcıyı korumakla görevli Sermaye Piyasası Kurulu ve Kurulun ilgili olduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı görevlerini yerine getirmemektedirler. Aksine, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati 11 Eylül’de yaptığı açıklamada, “Borsamız haftayı dolar bazında 17 yılın en güçlü rallisi ile geride bıraktı, 3.521,38 puan ile haftayı sonlandırdı. BIST 100 endeksi 2 aydır rekor üstüne rekor tazeliyor. Öyle ki, bu yükseliş, Temmuz 2005'ten bu yana en güçlü ralliye işaret ediyor. Borsa İstanbul, halka açık şirketlerimiz ve yatırımcılarımız açısından her geçen gün daha da cazip hale geliyor” diyerek küçük yatırımcıyı manipülatif işlemlerin yoğunlaştığı Borsa İstanbul’a yönlendirmiştir. 

 

“KÜÇÜK YATIRIMCI ZARARA UĞRUYOR”

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107’nci maddesinin ikinci fıkrası, "Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat sağlayan" kişilerin 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati kamuoyu önünde açıkça bu hükmü ihlal edecek nitelikte konuşmaları ile küçük yatırımcıların zarara uğramalarına sebep olmuştur.

 

“TÜRKİYE VARLIK FONU KARA KUTUDUR”

 

Bankacılık endeksinde yaşanan hızlı yükselişlerin Türkiye Varlık Fonu yönetiminde bulunan iki kamu bankası öncülüğünde gerçekleştiği de bilinen bir gerçektir. Türkiye Varlık Fonu Borsa İstanbul’daki sert yükseliş ve düşüşlerle alakasının bulunmadığını açıklamıştır, ancak şeffaflıktan uzak ve işlemleri denetlenemeyen Türkiye Varlık Fonu tam anlamıyla bir kara kutudur. Dolayısıyla, yaptığı açıklamalar da kamuoyundaki soru işaretlerini gidermekten uzaktır.”

HABER MERKEZİ

 

Editör: TE Bilisim