TÜİK enflasyon verilerine göre maaş artışlarının Antalya gibi illerde anlamını yitirdiğini kaydeden Başkan Sert, İç Anadolu’da bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr olan bir maaşla Antalya’da geçinmenin mümkün olmadığını belirtti.

Türkiye’nin ekonomik göstergelerin iyi sinyaller vermediği bir süreçte Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin gerçekleştirildiğini söyleyen Başkan Sert, “seçim sonrasında ise 7’den 77’ye gündelik yaşamın hâkim konusu ekonomi olmuştur. Mehmet Şimşek koordinasyonundaki ekonomi yönetimin rasyonel politikalara vurgu yapan mesajı iş insanları ve toplumun geneli tarafından benimsenmiştir. EYT’lilere haklarının verilmesi, ancak bunun iş insanlarına getirdiği ek yükler, yüksek enflasyon ortamı, krediye erişimin önündeki setlerin yükseltilmesi, KDV ve ÖTV’ye dair yeni düzenlemeler ve ek vergiler, maaş zamlarının belirlendiği süreçteki toplumsal tartışma iklimi ekonomi üzerinde stres yaratan ana faktörler olmuştur.” dedi.

“RASYONEL MESAJ VERİLMELİ”

Başkan Sert, “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın Orta Vadeli Plan (OVP)’ın Eylül ayında açıklanacağına dair mesajı bizleri mutlu etmiştir. ÖTV ve KDV artışları, ek vergiler, parasal sıkılaşma gibi akşamdan sabaha önümüze konan adımlar belimizi bükse de bunun bir plan dahilinde yapıldığını bilmek ve önümüzü görmek istiyoruz. Enflasyonla mücadele edildiğine dair bir yol haritası görmek arzusundayız. Bu noktada OVP en azından ekonominin tüm aktörleri için bir çıpa, gidilecek yolu gösteren bir pusula olacaktır. Bilindiği üzere her başarılı ekonomi modeli, beklenti yönetimi ve güven üzerine kuruludur. Yeni ekonomi yönetimimizden de beklentimiz ekonomi gemisinin güvenilir ve rasyonel ellerde olduğu mesajını bizlere ve tüm dünyaya güçlü şekilde verebilmesidir” dedi.

“ANTALYA’NIN ENFLASYONU, TÜRKİYE’DEN FARKLI”

Başkan Sert, “Ekonomide güveni tesis etmek üzere  sorumluluğu bulunan referans kurumlardan birisi de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’dur. Başta enflasyon olmak üzere TÜİK verileri, toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Bizler iş insanları olarak sözleşmelerimizi, ürünlerimizin fiyatlarını, maliyet değişimi ve enflasyon beklentilerini esas alarak düzenliyoruz. Geleceğe ilişkin yol haritamızda, yatırım kararlarımızda devletin resmi istatistik kurumunun bize güvenilir verilerle destek olmasını istiyoruz. Ancak geldiğimiz noktada TÜİK verilerinin güvenilirliğinin şiddetle sorgulandığını görüyoruz. Maaş zamlarını TÜİK verilerine göre alan insanlarımızın, memurlarımızın, emeklilerimizin Antalya’da enflasyon canavarının altında ezildiklerini görüyoruz. Biliyoruz ki; Antalya’nın enflasyonu ülke geneline göre çok farklı. 2020’nin birinci ayından bugüne konut fiyatları ülke genelinde 7,3 katına çıkarken örneğin TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinde 5,7 katına çıkmış, Antalya’nın da içinde olduğu TR61 (Antalya, Burdur, Isparta) Bölgesinde ise 9,9 katına çıkmıştır. Kira fiyatları da benzer bir seyir izlemiştir. Konut kaleminde hissettiğimiz bu aşırı yükselişe aldığımız göçün de etkisi ile gıda, eğitim, giyim, sağlık, lokanta gibi enflasyon kalemleri de eşlik etmiştir” dedi.

Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi II