“Bağımsızlığımızın, egemenliğimizin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığının belgesi olan Lozan Antlaşması’nın 99. Yıldönümünü, Cumhuriyetimizin bütünlüğünü, ulusumuzun birliğini koruma kararlılığıyla kutluyoruz” diyen Eğitim-İş Yönetim kurulu, “Ulusumuz, Atatürk’ün önderliğinde, ‘Ya İstiklâl, Ya Ölüm’ parolasıyla yürütülen Kurtuluş Savaşı’yla, yurdunu parçalamak isteyenlere en güzel yanıtı vermiş, 24 Temmuz 1923’de imzalanan, Lozan Barış Antlaşması ile emperyalizm, cepheden sonra masada da yenilgiye uğratılmıştır” ifadelerini kullandı.

 

“KAZANIMLAR YOK EDİLMEK İSTENİYOR”

Türkiye Cumhuriyeti'nin, ulusla bölünmez bütün olduğunu belirten Eğitim-İş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını, ekonomik ve siyasal bağımsızlığını uluslararası düzeyde tartışmasız biçimde kabul ettiren Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgeleri arasında yer almaktadır. Lozan Barış Antlaşması'yla, yurdun parçalanmasını ve paylaşılmasını öngören Sevr Antlaşması geçersiz kılınmıştır. Lozan, Atatürk'ün, İsmet İnönü başta olmak üzere çalışma arkadaşlarının ülkemize kazandırdıkları, ulusumuzun yaşamsal haklarına kavuştuğu, dünya barışına hizmet eden büyük bir yapıttır. Sevr ise, unutulmaması gereken, her zaman dikkatli ve uyanık olunmasını zorunlu kılan bir teslimiyet ve çöküş belgesidir. Günümüzde bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti varlığıyla, emperyalistlerin bölgeye yönelik emperyalist planlarına engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, Sevr'i hortlatmak isteyenler, Lozan'ın kazanımlarını yok etmek istemektedir” açıklamasını yaptı.

“LOZAN’A SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Eğitim-İş açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün özellikle AKP iktidarı döneminde, 99 yıl önce elde edilen Lozan Antlaşması'nın kazanımlarına sahip çıkılmamakta, Lozan müzakereleri sırasında yapılan baskı ve dayatmalarının benzerlerine direnç gösterilmemektedir.  Lozan’a kin ve nefretle saldırılmakta; anlaşmanın doğal kaynakları aramayı engelleyici gizli maddeler içerdiği, 100 yıl süreli olması nedeniyle 2023’te yürürlükten kalkacağı ve ancak ondan sonra doğal kaynakların çıkarılabileceği yalanlarıyla Lozan karşıtlığı yaratılmak istenmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıllarda, “1920'de bize Sevr'i gösterdiler. 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı” sözlerini sarfetmesi de bu davranışları destekler niteliktedir. Ülkemizde sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarındaki karşı devrim politikalarını uygulayan AKP’ye ve emperyalist güçlere Lozan Barış Antlaşması’nın ilkelerine, değerlerine sahip çıkarak karşı koymalıyız. Unutulmamalıdır ki; çok zor koşullar ve olanaksızlıklar içindeyken kazandığımız özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi, bugün ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bize boyun eğdiremeyeceğinin en önemli kanıtıdır. Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini, ülke sınırlarımızı, ulusal bütünlüğümüzü savunmadaki en güçlü tarihsel dayanağımız ve mirasımız olmaya devam edecektir. Türkiye, yeri geldiğinde tek bir yumruk haline gelip, Lozan'daki dik duruşun ruhunu hep muhafaza ettiğini gösterecektir. Eğitim-İş olarak başta Büyük Önderimiz Atatürk olmak üzere, Lozan görüşmelerini yürüten büyük devlet adamı İsmet İnönü ile emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.”

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilisim