Açıklamada, TBMM’de kabul edilen üç devrim yasası ile
Türkiye Cumhuriyeti’ni diğer İslam devletlerinden ayıran en önemli kimliği olan
laikliğin temelinin atıldığı vurgulanarak, şöyle denildi: “1923 Cumhuriyet
Devrimi’ni yaratan Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyetin devrimci kadroları,
modern Türkiye Cumhuriyetini kurarak tarihe isimlerini altın harflerle
yazdırmışlardır. Emperyalizme karşı kazandıkları ulusal kurtuluş savaşı ile de
bütün ezilen uluslara örnek olmuşlardır. Atatürk ve Cumhuriyetin kurucu
kadroları modern Türkiye yolunda yapılan bütün değişiklikleri ulusal iradeye
dayanarak yapmışlardır. Günümüzde meclis bypass edilirken, gerek savaş
zamanında, gerekse devrimlerin yapıldığı zamanlarda bütün değişiklikler
mecliste yapılan görüşmeler sonrasında yapılmıştır. O dönemde mecliste sayısı
az olan muhalefet bile yapılan bütün değişikliklerle ilgili söz
söyleyebilmiştir. “
3 YASANIN HER BİRİ
DEVRİMDİR
“3 Mart 1924 tarihli devrim yasaları ile laik rejimin
önündeki en önemli engellerin kaldırılması amaçlanmıştır. Bu devrim yasaları;
429 sayılı Şer’iye ve Evkaf (Din ve Vakıflar) ve Erkan-ı Harbiye (Savaş
Bakanlığı) bakanlıklarının
kaldırılmasına dair kanun, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği)
kanunu ve 431 sayılı Halifeliğin Kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanının Türkiye
Cumhuriyeti sınırları dışına çıkartılmasına dair kanundur. Bu üç yasanın her
biri başlı başına birer devrimdir. O yüzden bu üç yasanın kabul edildiği günü
kutlayan cumhuriyet aydınları bu yasalara 3 Devrim Yasası ismini vermiştir.”
ASLA İZİN
VERMEYECEĞİZ
Açıklamada, halifeliğin kaldırılışının tek başına çok
büyük devrim olduğu da hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi: “Bugünden
baktığımızda bile bu yasanın geçmesinin ne kadar zor olduğu ortadır. 95 yıl
sonra ülkemiz iktidarına sahip olanların halifelik hülyaları kurduğunu bile
düşündüğümüzde bu olayın ne kadar büyük bir devrim olduğu ortaya çıkıyor.
Şeriye ve Evkaf Vekâleti, alınan kararların şeriat kurallarına uygun olup
olmadığını denetliyordu, kaldırılışı büyük bir devrimdir. Yeniden böyle bir
düzene geçilmesine asla izin vermeyeceğiz. Öte yandan, Tevhidi Tedrisat
(Öğretim Birliği) Yasası ile eğitim, din kurallarının pençesinden ve çok
başlılıktan kurtarılmış ve bilimi, eleştirel aklı esas alan çağdaş bir eğitim
modeli kurulmuştur. Ne yazıktır ki o günden 95 yıl sonra çıkarılan eğitim
yasaları, eğitim müfredatı, zorunlu din dersleri, imam hatipler ve özel okullar
ile eğitim tekrar çok başlı hale getirilmiştir.”
AYDINLIĞA KARŞI
KİMSE KAZANAMADI
“Gün geçmiyor ki gazetelerden ve eğitim sendikalarının
basın açıklamalarından gericileşen eğitimle ilgili yeni bir haber okumayalım.
Bu duruma karşı durmak ülkenin aydınlanma savaşçılarının en önemli
görevidir. Birleşik Kamu-İş
Konfederasyonu olarak; Türkiye Cumhuriyeti’ne, ülkemize, ulusumuza, birliğimize
ve bütünlüğümüze yönelik saldırıların tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de devam
ettiğinin farkındayız. Ancak onların bilmediği aydınlığa karşı tarihin hiçbir
döneminde karanlık güçler başarılı olamamıştır. Türk Ulusu, Mustafa Kemal
Atatürk öncülüğünde Tam Bağımsız, Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin
temellerini attığı gibi cumhuriyete, demokrasiye, devrimlerine sahip
çıkacaktır.” Haber Merkezi