GÜNDEM

LABEP: “Cumhuriyet Değerleri Tehlike Altında”

Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), eğitimde laiklik ve bilimsellikten uzaklaşılmasına sert tepki göstererek bir basın açıklaması yayımladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın politikalarını hedef alan LABEP, Cumhuriyet devrimlerinin temel ilkelerine sahip çıkılmadığını vurguladı.

30.11.2024 - 16:09 30.11.2024 - 16:13

Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), eğitimde laiklik ve bilimsellik ilkelerinden uzaklaşıldığı gerekçesiyle harekete geçti. Sivil toplum kuruluşları ve bireylerden oluşan platform, yaptığı açıklamayla mevcut politikalara sert eleştiriler yöneltti. Açıklamada, “Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu-LABEP, eğitimde laiklikten ve bilimsellikten uzaklaşılmasına yol açan tüm girişim ve düzenlemelere karşı olan kişiler ve demokratik kitle örgütlerince oluşturulmuştur” dedi.

Belediye İş Sendikası'ndan Laik Türkiye Cumhuriyeti Açıklaması

Cumhuriyet’in devrimci adımları hatırlatıldı

Platform, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında hayata geçirilen devrimlere dikkat çekerek, “Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde halkçı, aydınlanmacı devrimlerle ümmet yapısından topluma, kulluktan yurttaşlığa geçiş sağlandı. Bu amaçla bireyin aklının özgürleşmesi, dinin istismar aracı olarak kullanılmasının önlenmesi için 30 Kasım 1925 yılında yapılan yasal düzenleme ile tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı ve buraların yönetilmesinde kullanılan ve ayrıcalık yükleyen unvanlar kaldırıldı” ifadelerini kullandı.

Açıklamada ayrıca, bu kararın alınmasında Şeyh Sait İsyanı’nın etkisi vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı:

“Bu kararın alınmasında Şeyh Sait İsyanının çıkması da önemli bir etken olmuştur çünkü gerek Osmanlı İmparatorluğu’nda gerekse milli mücadele döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında tarikatlar tasavvuf kurumu olmaktan öte siyasal bir örgütlenme biçimine evrilmiş ve özellikle milli mücadele döneminde çıkan birçok isyanda tarikatların etkisi olmuştur.”

Eğitim birliği ve laiklik ilişkisinin önemi

LABEP, Cumhuriyet devrimlerinin temel taşlarından biri olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na da değinerek, “3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altına alınarak eğitim birliğinin sağlanması için atılan devrimci adım, 30 Kasım 1925’te tekke ve zaviyelerin kapatılması ile daha da güçlendirildi ve aydınlanma devriminin önemli sütunlarından biri inşa edilmiş oldu. Tekke ve zaviyeler bulundukları bölgede medreselerle dini eğitim adı altında okul çağındaki çocukları tarikatlara mürit olarak yetiştirmekte iken buraların kapatılması ile Cumhuriyetin okullarında eğitim birliği içinde sınıfsız, ayrıcalıksız, eşit yurttaşlar yetişmeye başladı. Büyük Atatürk’ün tarif ettiği aklı, vicdanı ve bilgisi özgür bireylerin yetişmesi, laik toplum yapısının oluşması için 99 yıl önce atılan bu ilerici ve devrimci adımdan ne acı ki bugün çok uzaklaşmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

LABEP: “Cumhuriyet Değerleri Tehlike Altında”

Milli Eğitim Bakanlığı’na sert eleştiri

Platform, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in politikalarını hedef alarak şu sert ifadeleri kullandı:

Erzincanda deprem... Çevre illerde hissedildi

“Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim birliğini sağlamak ve korumakla görevli olan Milli Eğitim Bakanı, tarikat ve cemaatleri ‘dernek ve vakıf’ perdesi altında okullara taşımakta, evrensel tanımlara aykırı şekilde yeniden bir laiklik tanımı yapmakta, her uygulaması ile Cumhuriyetin ilerici ve aydınlanmacı birikimine adeta savaş açmaktadır.”

Açıklamada, Bakan Tekin’in belediyeler tarafından açılan kreşleri mevzuata aykırı bulurken tarikatların medrese ve sıbyan mekteplerine göz yumduğu vurgulayan LABEP, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, belediyelerin açmış olduğu kreşlerin mevzuata aykırı olduğunu iddia ederken okullara alternatif olarak tarikatların açtığı medreseleri, sıbyan mekteplerini, kursları görmezden gelmekte hatta savunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları böyle bir bakanı ve bu zihniyeti hak etmemektedir” ifadelerini kullandı.

Özgür düşünce ve bilimin önemi

Eğitimde laiklik ve bilimselliğin toplumsal kalkınma ve barışın temel taşlarından biri olduğu vurgulayan Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu, “Uygarlık tarihi göstermiştir ki bireyin aklı özgürleşmeden toplumlarda bilimde, sanatta, kültürde ilerleme; kalıcı ekonomik kalkınma sağlamak ve toplumsal barışı sürdürülebilir kılmak mümkün değildir. Bu bakışla, biz Cumhuriyet aydınlanmasını savunan sivil toplum örgütleri ve kurumlar olarak diyoruz ki yaşamakta olduğumuz yoksulluk ve ekonomik sorunları bu zihniyet beslemektedir. Çözümü ise Atatürk ilke ve devrimleri ışığında laik ve bilimsel eğitimi güçlendirmektir; biz, bu yolda çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.” dedi.