BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

 

MÜZEYYEN YÜCE’YE

BİR ÖDÜL DAHA

Körfez Gazetesi’nden Müzeyyen Yüce, Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24), tarafından düzenlenen Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri’nde 'Nusaybin'den Cizre'ye Geleceği Kuşatılan Çocuklar' haberiyle birincilik ödülü kazandı.

 

MEDİHA DÜDEN VE

UMUT ÖZEN’İN ACI KAYBI

Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin (AGC) yönetici sekreteri Mediha Düden haziran ayı içinde dayısını, Manşet Gazetesinden Umut Özen de babasını kaybetti. Arkadaşımızın başı sağolsun.

 

PELİN GEL

HÜRRİYET’E GEÇTİ

Kanal V’den ayrılan Pelin Gel Hürriyet Gazetesi’nden çalışmaya başladı.

 

IŞIK TUNCEL "İŞ'TE BURADA"

PROGRAMI İLE KOZA TV’DE

Gazeteci Işık Tuncel, "İş'te Burada" programı ile Koza TV ekranlarında izleyiciyle buluşacak.

+++++++++

Kedilerden öğrenilecek 17 hayat kuralı;

1- Yaşadığın anın keyfini çıkaracaksın.
2- Oyun fırsatlarını kaçırmayacaksın.
3- Doyduğun kadar yiyeceksin.
4- Birisi sana iyilik yaptı diye sahibin olmayacak.
5- Yine de kıymet bileceksin.
6- Tehlikeli bulduğun şeye yaklaşmayacaksın.
7- Meraklı olacaksın ama tedbiri elden bırakmayacaksın.
8- Temizliğine ve bakımına özen göstereceksin
9- Sık sık gerineceksin.
10- İstediğini elde edene kadar ısrar edeceksin.
11- Özgürlüğünü kimseye kaptırmayacaksın.
12- Kafana koyduğunu yapacaksın.
13- Kendi isteklerini küçümsemeyeceksin.
14- Güzel bir masaja hayır demeyeceksin.
15- Numara yapmayacaksın.
16- Yaşadığın yeri sahipleneceksin.
17- Her zaman dingin ve huzurlu bir anı yakalamaya çalışacaksın ve en önemlisi kendini beğeneceksin.

 

 

+++++++

 

GAZETECİLİK ÜZERİNE SÖZLER

Gazetesiz bir hükümet idaresine, hükümetsiz bir gazete idaresini tercih ederim. Thomas Jefferson

 

+++++++++

HAFTANIN SÖZÜ

 

Evlilikte başarı yalnız aranan kişiyi bulmakta değil aynı zamanda aranan kişi olmaktır.

 

++++++++++

 

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

 

DÜŞMAN ASKERİ

Bir kasabanın kilisesinde, papaz vaaz veriyormuş. Konu kasaba nüfusunun azlığına gelmiş, papaz halkı çocuk yapmaya teşvik etmek için şöyle demiş: 
- Eşiyle ilişkide bulunan her kimse; bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır!.. 
Vaazdan sonra evine dönen evli çiftlerden birinde, kadın kocasına yaklaşmış: 
- Hadi kocacığım, bir tabur düşman askeri öldürelim!.. 
Kocası kabul etmiş ve birlikte olmuşlar. Aradan yarım saat geçmiş, kadın yine kocasına yaklaşmış: 
- Hadi kocacığım, bir tabur düşman askeri daha öldürelim!.. 
Adam yine kabul etmiş ve yeniden birleşmişler. Aradan bir saat geçmiş, kadın yine seslenmiş: 
- Hadi kocacığım, bir tabur düşman askeri daha öldürelim!.. 
Adam oflaya puflaya kabul etmiş ve yeniden birlikte olmuşlar. Bunun üzerinden bir saat geçmiş, kadın yine seslenmiş: 
- Hadi kocacığım, bir tabur daha düşman askeri öldürelim!.. 
Adam yine çaresiz kalmış. Tam bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan küçük oğulları gelmiş odaya: 
- Yahu çok gürültü yapıyorsunuz, uyuyamıyorum!.. 
Babası dert yanmış: 
- Ne yapayım oğlum? Düşman askerleri yatak odamızda karargâh kurmuş; öldür öldür bitmiyor!..

 

HALI

 

Eşkıya bir köyü basar ve ağanın karısıyla birlikte 3-5 kadını da dağa kaldırır. Ağa ve adamları iz sürüp eşkıyayı kuşatır. Baş edemeyeceklerini anlayan eşkıyalar, kadınları bırakıp kaçar. Ağa karısına sorar:
-Ne yaptılar size, hele anlat!
-N’olacak, hepimizin ırzına geçtiler. 
-Vay!! Söylemedin mi ağanın karısı olduğunu? 
-Söyledim.
- Eeeee, ne yaptılar?
-Altıma halı serdiler...

 

MALULİYET FARKI

Emeklilik işlemleri için uğraşan Temel, sigortaya şahsen başvurmuş. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca, Temel ceplerini aramış, taramış ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince, durumu anlatmış. Görevli kadın emreden bir tavırla şöyle demiş: 
- Gömlek düğmelerinizi açın o zaman!.. 
Şaşıran Temel, bir bir açmış düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca, görevli kadın demiş ki: 
- Tamam, bu gördüğüm yeterli. 
Sonra da Temel'in evraklarını onaylamış. Temel, şaşkınlık içinde eve gelmiş. Emeklilik işlerini nasıl hallettiğini soran karısı Fadime'ye, başından geçenleri bir bir anlatmış. Karısı şöyle demiş: 
- Ula Temel, keşke pantolonunun düğmelerini de açsaydın!.. 
- Ula Fadime, pantolonunun düğmelerini niye açayım ki? 
- O zaman bir de maluliyet farkı alırdın da!..