BAŞKALARI için ‘yılbaşı’ nedir bilinmez ama birisi için çok başka bir şeydir yılbaşı. O kadar çok başkadır ki yılbaşı demekten çok ‘yılsonu’ der. Eskiden çok yaygın olan PTT yoluyla kutlamalarda değişmez tümcesi şuydu onun: “Eski yılınız geçmiş olsun!” İnsanlar arasında, hele bizim toplumda, PTT yoluyla kutlama CEP yoluyla yazışmaya dönüştü. Postacılar en yakın dostlarımızın ev adreslerini (bizden kaynaklandığı için) unuttular. Kaç seferdir soruyor torunu birinin: “Dede, bu posta kutuları neye yarar?” Ne bilsin ki onlar sadece TEDAŞ’a, ASAT’a, TELEKOM’a hizmet için var!

KAÇIRMAYALIM ipin ucunu. Yaygın kanı ‘gelen gideni aratır’ mı? Yoksa: “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür!” mü? (Yani ‘insanlar unutkandır!’. Her neyse gerçekten biten yıl o kadar bunaltmıştır ki toplumu yeni yıl, yeni bir umut olsun, ufkumuza doğsun isteriz. Susam çuvallarından birkaç haşhaş tanesi arar gibi Milli Piyango’ya (MP) vergimizi veririz. Ya tutarsa umudunu yeşertiriz. Cüzdanımız şişmansa eğer oteller, restoranlar, eğlene yerlerinde yerler ayırtır 31 Aralık’ın 24. saatine doğru neşeli roller oynayarak yeni yılı,  bu son gecenin coşkusuyla geçireceğimize inanmak isteriz.

KENDİ kafamızla, kolumuzla yarattığımız tüketim kurallarına kayıtsız koşulsuz uyma savaşımı veririz. Yok, Hıristiyanlık şerefine Noel deriz, Noel Baba adına masraflara gireriz; yok Müslümanlık şerefine ‘Noel’ değil Nail Baba’ydı o deriz. Çocukları renkli masallarla etkileriz. Oyuncağıyız sanki Ticaret ve Sanayi Erbabı’nın. Her bayram, her seyran, yılın 365 gününde en az 400 kez kutlamak alışkanlığına zorlandığımız tüm özel günler (analar, babalar, neneler, dedeler, sayısız meslekler, doğum-tanışma-evlenme-karne-diploma-mezuniyet günleri) hep para babalarına hizmet eder.

OYSA biri öyle düşünmüyor. Duvarına bir Saatli Maarif Takvimi asmak, cebine bir Ece Muhtırası koymak, akşam yemeğini ailecek daha farklıca yiyip: “Eski yılımız geçmiş olsun!” diyerek gelenin gideni aratmamasını dilemek yetiyor ona.

“NOEL’İ Batı Kiliseleri 24 Aralık’ta, Doğu Kiliseleri ve İsa’nın memleketi Kudüs 6 Ocak’ta kutlar.+ İlk Noel 325 yılında kutlanmıştır.+ Noel’in ‘hindi’si Orta Amerika’dan 1520’de Avrupa’ya gelmiştir.+ Noel Ağacı ise 1605 yılına kadar görülmemektedir.+ Hindi yeme geleneği 1790’da başlar.+ 24 Aralık ise temelde bir gün dönümü eğlencesidir; Türklerin 21 Mart Nevruz’u gibi…” diyor Prof. Dr. Mahir Aydın.(24. 12. 2004/Cumhuriyet).

GÖRÜLDÜĞÜ Gibi gerçekler gölgede, efsane ve propaganda pırıl pırıl renkli.

BİZ yine de: “2018 Geçmiş olsun!” diyelim, dileyelim. Daha güzel olsun 2019 ve ülkemizin geleceği!..