HER alanda olduğu gibi güzel dilimizi kullanma alanında
da bir umursamazlığımız var. Ciddiye almıyoruz Türkçemizi: gerek sözcükleri
kullanmada, gerekse yazım kurallarında… Ekranlarda, basın-yayında da görüyoruz,
okuyoruz, dinliyoruz kusurlu anlatımları. Görelim mi aşağıdaki bölümcelerde
arızalı ifadelerin bazılarını?..
*“MUHİTTİN Böcek istifada etsin mi? diye sormuş bir
yazarımız. Acaba diyor insan ‘yararlansın’ anlamındaki ‘istifade’ sözcüğünü
kullanacaktı da bir harf hatası mı oluştu? Yoksa ‘işten ayrılma’ anlamındaki
‘istifa etme’ sözcüğünün ardından gelen, ayrı yazılması gereken, ‘de’ bağlacı
yanlışlıkla bitişik mi yazıldı? Kısacası sağlıklı bir yorum yapılamıyor.
*”ENÇ, 2018 yılının Kemer’de yatırım yılı olacak.” Bu da
bir gazete haberi. Soralım şimdi: Sayın Enç 2018 yılının Kemer’de yatırım yılı
olacağını mı söyledi? O zaman: “2018 yılı, Kemer’de yatırım yılı olacak.”
demesi yeterdi.
*BİR sayın yazar, bir anı kitabını okurlarına: “Bu
anılardan söz etmeme neden, Atatürk zamanında konuşulan konuları, duymayanlara
bildirmek ve o zaman tasarlanan düşüncelerin olanak bulunduğunda
gerçekleşmesine yardım ve teşebbüs etmek içindir.” diye sunuyor. ‘Düşüncelerin
gerçekleşmesine yardım etmek’ doğru da ardından ‘teşebbüs etmek’ pek uygun
düşmedi bence. Söze başlarken: “Bu anılardan söz etmem,” deseydi sadece ‘söz
etmeme neden’ ifadesini kullanmasaydı, “…yardım etmek içindir.’yüklemi uygun
olurdu.
*GÖRDÜĞÜ sıcak tavırdan mutlu olan bir siyasal yetkili
diyor ki: “Sayın bakanımızın, yoğun programları arasında şahsıma gösterdiği
ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ediyorum.”Teşekkürün kime edildiği net değil.
‘Sayın bakanımıza’, ya da ‘kendilerine’ gibi bir yöneltme sözcüğü gerekliydi
teşekkürden önce. Bir de en yaygın anlatım kusuru olan, eş anlamlı sözcükleri
aynı ifade içinde birlikte kullanılması var. Biri Türkçe, ikincisi Arapça
kökenli sözcük bir arada… İlgi=Türkçe, alaka= Arapça kökenli… Bunlardan sadece
birini kullanmak yeterliydi…
*”YAZI Atatürk’ündür, bazı sayfalarda ise kendisi
tarafından dikte ettirilmiştir.”’Dikte’ Fransızca kökenli bir sözcüktür. Türkçe
sözlüklere göre başkası tarafından yazılmak için söyleme, yazdırma anlamında
olduğuna göre yanlış kullanma oluyor ‘dikte ettirilmiştir’ biçimi. ‘Dikte
edilmiştir.’ denmeliydi.
*”BUNDAN tam 6-7 yıl önceydi.” diyor bir anısını anlatan
yazar. İnsan soruyor: ‘Tam’sa ya 6 yıldır, ya da 7 yıl… Eğer 6-7 yıl diyeceksek
‘aşağı yukarı’ ya da ‘yaklaşık’ ifadelerini koymalıydık ‘tam’ yerine.
*BİR DE sık sık karşılaşılan ‘geri iade etme’ söylemi var
yazılarda ya da konuşmalarda. İade etmek, geri vermek değil mi zaten?.. “Ancak
vakıf, aynı gün parayı geri iade etti.” cümlesiydi bana bu satırları yazdıran…
*BİR siyasal eleştiri cümlesi: “Dışarıda ne Avrupa, ne
Amerika, ne Rusya, ne de Avrupa Birliği ile aramız iyi değil.”Bu biçimdeki
söylemlerin yüklemleri olumsuz olmamalı… Anlatım: “…aramız iyi.”sözleriyle
bitseydi eleştirilmezdi. ‘İyi değil’ yüklemiyle bitirmek istiyorsak: “Avrupa
ile de, Amerika ile de, Rusya ile de, Avrupa Birliği ile de’ diye başlamalıydık
söze…
NE olur daha özenli yaklaşalım anlatımlarımızda güzel
dilimize!..