1977-1980 yılları arasında, Av. Selahattin Tonguç Belediye Başkanı
seçildi. Ben de Antalya Belediye Meclisi üyesi ve iki yıl süreyle de (Belediye
Meclisi tarafından seçilerek) Belediye Başkan Vekilliği görevinde bulundum. 12
Eylül askeri darbesi nedeniyle dört yılı tamamlayamadık.
O yıllarda, Antalya 1/5000 ölçekli imar planı
yapılarak belediye meclisi tarafından, oybirliğine yakın bir çoğunlukla, kabul
edildi. Akdeniz olimpiyat oyunlarının Antalya’da yapılması söz konusu
olduğundan 100.yıl caddesinin bitişiğindeki yüz dönüm arazi spor alanı olarak
plana işlenip Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından kamulaştırıldı.
Burada, bir kapalı
spor salonu, okçuluk tesisleri, kapalı yüzme havuzu, sonra da tenis kortları
yapıldı. Arazinin batısı; Antalya’daki
okul, mahalle, ilçe, takımları ile amatör futbol takımlarının yararlandığı ve
halkın yürüyüş, koşu gibi sporlar yaptığı, yeşil alan olarak yıllarca
kullanıldı. (yüzme havuzu yıkılıp yeniden yapıldı ve son olarak kentimizin
yakınlarında bir yere yapılması gereken stat yapılacağı için temelli yıkılarak
tarihe karıştı.)
Şehrin en güzel
yerindeki yüz bin metrekare yüzölçümündeki yeşil kuşak, bazı açıkgözlerin
yağmalamak için fırsat kolladıkları bir alandı. Kim nasıl akıl etti bilmiyoruz
ama Türkiye’nin her yerine devletin parasıyla statlar yapan TOKİ Antalya’ya
stadyumu “kat karşılığı inşaat olarak” yaptı.
Tümü Gençlik ve Spor
Bakanlığına ait Yüzüncü Yıl Spor bileşkesi arazisinin doğusuna yapılan stat
karşılığında batısındaki 45.000 metre karelik alanın TOKİ’nin mülkiyetine
verilmesine ilişkin sözleşme sessiz sedasız imzalanmıştı.
Stadyum inşaatı
başlamadan önce, CHP olarak, değerli yazı işleri müdürümüz İbrahim Akkaya’nın
da bulunduğu bir miting yaptık. Ne var ki Meltem Mahallesi halkı bu mitinge
katılmadı. Çünkü aldatılmışlardı. Buraya yapılacak tesislerin kendilerine ait
taşınmazlara değer kazandıracağı kulaklarına fısıldanmıştı.
Sonunda stadyum
yapıldı, Falez Otelinin kuzeyindeki 45 dönüm arazi TOKİ’nin mülkiyetine
geçirildi. Bana göre; KENT MEYDANI YAPMASI GEREKEN, yerlerden birisi STAT, bir
diğeri de KATLI KONUT-REZİDANS-ALIŞ VERİŞ MERKEZİ arazisine dönüştürülüyordu…
Buna karşı Muratpaşa
Belediyesi tarafından açılan dava Antalya 2. İdare Mahkemesi tarafından karara
bağlandı ve 100. Yıl Spor tesislerinin “ticaret ve turizm alanı” olarak
planlanmasına ilişkin imar değişikliğini İPTAL ETTİ. Bu karara göre arazinin
spor alanı olarak kalması gerekiyor.
YAŞASIN ADALET!
Böylece, Antalya
halkının yeşil alanlarını yağmalayan, Antalya’yı İstanbul gibi gittikçe betonlaştıran
anlayış yargıdan döndü. Bilirsiniz bir deyim vardır: “yanlış hesap Bağdat’tan
döner”…
Yıllardır
söylüyoruz, yazıyoruz, haykırıyoruz: Antalya’nın bu büyüklükteki bir kente
yaraşır KENT MEYDANI olmalıdır. Bizim yaptığımız 1/5000 ölçekli imar planında Meltem
Mahallesindeki ilk Adliye Sarayının güneyindeki (bugünkü Antalyaspor Otelinin
olduğu yer) Hükümet Konağı olarak ayrılmıştı. Bunların arkasındaki alan (Tapu
Kadastro Bölge Müdürlüğünün ve bugünkü Stadyumun batısında) bir KENT MEYDANI
VARDI. Cumhuriyet Meydanı gelişen kentimizin büyümesiyle bir avuç yer olarak
kalmıştı. Bu nedenle Meltem Mahallesinde bir KENT MEYDANI planlamıştık. Ancak
kentleri yağmalayan bir anlayış ülkemizi yönettiği için halkın yararı değil bir
avuç yandaşın çıkarı önemli oluyor.
Bu karara göre spor
alanı olarak kalması da Antalya ve Türkiye için büyük bir kazançtır. Ancak Hukuk
Devleti olmaktan çıkarılmış bir Türkiye’de, yetkisini kabul ettiğimiz,
uluslararası mahkemelerin verdiği kararlar uygulanmadıktan sonra bu mahkeme kararının
uygulanacağını da sanmıyoruz. Fakat kimse unutmasın ki bu hukuksuzlukların
hesabı bir gün mutlaka sorulur…