Birleşmiş Milletler’ de “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi”nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948 “ Dünya İnsan Hakları Günü” olarak her yıl 10 Aralık’ ta bütün dünyada kutlanır biliyorsunuz. Ama gerçekten de o bildiride geçen insan hakları tam anlamıyla var mı dünyamızda diyorsanız, bunu sorgulamakta çok haklısınız. Çünkü dünya da hakları çiğnenen pek çok insan var!

 

İnsan hakları gününde ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal ve sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler nedeniyle, ayrım gözetmeksizin herkesin doğal insan haklarına sahip olduğunu ilan eden “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi” 500’den fazla dile çevrilerek, dünyanın en çok çevrilen belgesi unvanına sahip olmuştur. Ama belli ki çok da etkili olmamış bu belge, insanlar üzerinde. Çünkü haksızlık, neredeyse sıradan bir olay gibi kabul görmeye başlamış dünyamızda. Haksızlığı gördüğü halde hiç tepki vermeyen insanlar, bunu yaşayıp sineye çekerek yavaş yavaş ruhlarını, insan taraflarını da öldürüyorlar tabii. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesinin biraz da çürümek olduğunu biliyor insan için için. Ama içindeki isyanı, tükenmiş umutların ve kaybettiğin enerjinle, dışa vurmaya gücün yok gibi geliyor bazen. Bazen de çoğunlukla mutabakatın, daha kolay ve daha az yorucu olduğunu düşünüyorsun. Görmüyorsun, duymuyorsun, rehavete kapılmak, hayatı kolaylaştırmanın bir yoluymuş gibi geliyor sana. Akıntıya kürek çekmek gibi geliyor haksızlıkla savaşmak, öyle sanıyorsun. Ama düşüncelerinle baş başa kaldığında sen de fark ediyorsun, insan olmak ve onurunu çürümeden korumak İçin, haksızlıklarla savaşman gerekiyor! Tıpkı Bacon’ un dediği gibi; “İnsan her zaman kahraman olmaz ama her zaman insan olabilir.”

İnsan hakları ve özgürlükler için yüzyıllardır söylenen özlü sözler insanlığa ders verir nitelikte:

“Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yöneltilmiş bir tehdittir.” Diyor Montesquieu.

“İnsan insanın efendisi olamaz. Haksızlığı aramak İçin lamba kullanmak gerekmez” diyor Sokrates.

“Zayıfların hakkını korumak İçin konuşmayanlar köledir.” diyor Lovvel.

İnsanların haksızlığa uğramadığı, eşit ve özgür olabildiği bir dünya dileğiyle.