Sevgili Deniz Kaan, 27 Ekim’de bir Pazar sabahı katıldın aramıza. Hoşgeldin dünyamıza. Sensiz ne kadar da eksikmişiz! İyi ki doğdun, iyi ki benim torunum oldun. Sana her baktığımda, babana olan benzerliklerini görüyorum ve seni çok seviyorum. Ne kadar da güzel ve masumsun. Tıpkı dünyaya gelen diğer bebekler gibi. Ama şunu bil ki; bu dünyadaki her bebek senin kadar şanslı değil. Çünkü geldiğin bu güzel dünya, o kadar da adil değil! Bir çok bebek senin kadar sevgi görmüyor. Açlıktan, yoksulluktan, bakımsızlıktan ölen bebekler var. Savaş bebekleri var mesela. Annesiz babasız kalıyorlar. Bombalarla silahlarla yaralanıyorlar. Bazen de ölüyorlar. Dünya aslında insanların çoğu için zor! Fakat inan bana, bebekler için daha da zor!

Ama sen Deniz Kaan, şanslı bir bebeksin. Bazen doğuştan şanslı olmak, güzel bir aileye sahip olmak, sevilmek, iyi şartlarda bakılmak, yaşamın başlangıcı için iyidir. Hayat yarışında insana avantaj sağlar. Baban ve annen seni çok seviyor. Ben de öyle. Biz hepimiz ailece sana bayılıyoruz. Senin varlığın hayatımıza renk kattı. Öyle mutlu, öyle sevinçliyiz ki; yüzümüzden gülücük, içimizden huzur hiç eksik olmuyor. İnsan durup dururken, yüreğinden taşan duygularla, aynı anda gülmek, ağlamak, şarkılar söylemek, sevinç çığlıkları atmak ister mi? İstiyorsun işte, senden bir parça olan küçücük bir varlık, dünya tatlısı bir bebek, umut olup, sevinç olup sana çılgınca şeyler yaptırabiliyor. Yüreğini soğutan bu dünyada, içinde güneşler açtırıyor. Belki diyorsun, bu bebek, dünyamız için güzel şeyler yapacak. Bu masumiyet, bu saflık ve bu katıksız güzellik, dünyayı da daha yaşanılabilir, daha katlanılabilir bir hale getirecek.

Umut etmek, inanmak güzel şeyler. Ben sana inanıyorum Deniz Kaan. Sen yalnız ailemiz için değil, dünyamız için de umutsun. Taze bir başlangıç, yeşeren bir mutluluk tohumu, gizli bir bahçede açan barış çiçeğisin. Bütün bebekler gibi herşeyin en iyisini hak ediyorsun! Dünyanın en iyi babasına, en tatlı annesine sahipsin. Bize sahipsin. Varlığınla mutlu olan kocaman bir ailen var. Ama bütün bebekler gibi sen de iyi bir dünyada, adaletli, huzurlu ve savaşsız bir dünyada yaşamalısın. Bu güne kadar adaletli, güzel, temiz ve huzurlu bir dünya yaratamadıysak, bu bizim suçumuz! Bizleri affet. Biz başaramadık. O yüzden dünyaya gelen bütün bebeklere, güzel bir dünya borcumuz var. Ama bir umudum var, belki sizler dünyayı güzelleştirmenin bir yolunu bulacaksınız.

Sevgili Deniz Kaan, benim güzel torunum, dünya tatlısı bebeğim, sana yine yazacağım. Güçlü ol, mutlu ol ve sevgimizle büyü. Kocaman sevgi dolu bir yüreğin olsun küçük adam. Ve hep yüreğinin sesini dinle. Seni seviyorum.