29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlandı. Adeta 96. Yılın coşkusu sarmıştı herkesi. Ben çocukluğumuzun o güzel bayramlarını yaşadım yeniden. Herkesin yüzündeki o gurur ve sevinç, Büyük Önder Atatürk’ e olan o bağlılık ve sevgi seli, öylesine belirgindi ki, beni de çok ama çok mutlu etti. Atatürk sadece bir lider değil, aynı zamanda önderdi. O ülkesi ve ulusunu, ülkesi ve ulusu da onu çok sevdi. Bu vefalı ulus, onu hiç unutmadı ve hep kalbinde yaşattı.

 

Üstelik sadece ulusumuz değil, bütün mazlum uluslar, emperyalizme karşı zafer kazanan bu büyük önderi çok sevdi. Hatta düşmanları bile onu saygı ve sevgi ile andılar her zaman. Dünya çapında bir lider, dünya çapında bir önderdi. Dünya durdukça da hep öyle kalacak ve asla unutulmayacak insanlardan olacak Atatürk. Çünkü o; emperyalizmin pençesinde can çekişen bir imparatorluktan, genç Türkiye Cumhuriyeti’ ni kuran bir lider ve Önder olarak bütün dünyanın saygı ve takdirini kazandı.

 

Emperyalizm ve emperyal devletler bu yenilgiyi asla unutmadılar. Mazlum uluslara örnek olan bu zaferle Atatürk, onlara da umut oldu. Direnme gücü aşıladı. Dünya bu gün de, emperyalizmin açgözlü ve saldırgan güçleri yüzünden savaşlar, karmaşa ve yoksullukla boğuşuyor. Yani kısacası dünyanın yeni Atatürk’lere gereksinimi var. Nice 29 Ekim’lere erişmek dileğiyle, bayramımız kutlu olsun.