Bir 10 Kasım daha geçti onun özlemiyle. Dünyada eşi benzeri olmayan bir sevgiyle yaşıyor Atatürk kalplerimizde. Üstelik her geçen gün daha büyük kalabalıklarla anıyoruz onu. Yenilmez sanılan emperyalizme karşı, ilk ve büyük zaferi kazanan dünya çapında bir lider ve bir önder o.

 

Emperyalist kapitalist güçler dün olduğu gibi bu gün de dünyayı tehdit etmeye devam ediyor! Muhtemelen emperyalist paylaşım savaşları hiç bitmedi, bitmeyecek. Çünkü açgözlü ve saldırgan olan emperyalist güçler için “Barış” sözcüğünün bir anlamı yok! Günümüzde de emperyalist saldırı ve yeniden paylaşıma dönük yayılmacılık ve savaş, sadece Orta Doğu’ da değil, dünyanın birçok bölgesinde kanlı saldırı politikaları ile sürdürülüyor!

 

Onlara karşı korunmanın yolu Atatürk’ ün gösterdiği yol ve “ Yurtta barış, dünyada barış” politikasıdır. Ama öte yandan, günümüzde paylaşım savaşları, yalnızca doğrudan savaşlar ve fiili işgallerle değil, “ renkli devrimler” ( Turuncu devrim vb.) diye anılan halk ayaklanmaları tezgahlanıp, devreye sokularak da yapılıyor! Bunun örneklerini pek çok ülkede gördük.

 

İşte kapitalist, emperyalist küresel güçlerin, “ barış, demokrasi, özgürlük” diyerek süslemeye çalıştığı, ama içini boşalttığı kavramlarla, yutturulmaya çalışılan çirkin paylaşım savaşları, eğer uyanık olmazsak, dünyanın sonunu da getirecek! Kendi çıkarları için yaptıkları her türlü oyunu fark edip, büyük resmî görmezsek, önlem de alamayız.

 

Büyük Önder Atatürk, o engin öngörüsü ve keskin zekası ile bütün bunları görmüş, önlemini almış ve gelecek için de bizleri uyaran büyük “ Söylev” ini yazmıştır. Gençliğe hitabesinde de, olası tehlikeleri ve yapılması gerekenleri söyleyerek ve cumhuriyetimizi gençliğe emanet ederek, son yolculuğuna çıkmıştır. Işık’lar içinde yatsın. Bugün varsak, hür ve özgür yaşıyorsak, ona borçluyuz. Emanetini korumak da boynumuzun borcudur.