ALZHEİMER HASTALARI VE ONLARA BAKANLAR

 

Ben bugün “alzheimer hastaları ve onlara bakan yakınları” nın sesi olarak yazmak istedim. Çünkü niyeyse onların sesi bir türlü yeterince duyulmuyor! Bu konuda çaba gösterebilecek, onlar için hayatı kolaylaştırabilecek imkanları olan başta belediyeler olmak üzere kurumlar, kuruluşlar yeterince çaba ve duyarlılık göstermiyor! Bu konunun uzmanlarıyla, hasta yakınlarıyla konuşulsa ve gerçekten neler yapılması gerektiği konusunda hemfikir olunsa ve tabii baştan savma işler yapılmasa, hayat herkes için daha kolay olacak!

 

Sanırım işin özünde “ empati” yoksunluğu var! O yüzden yaşananları anlatmak isterim. Belki empati kurar, yaşananları anlarsınız! Çok sevdiğiniz anneniz, babanız, dedeniz, nineniz vb. yakınlarınız; sizi bakan, büyüten, sağlıklı ve gençken bu topluma üretken bireyler olarak hizmet veren yaşlılarımız, bir gün ansızın değişmeye başlıyor! Yaşlılığın getirdiği sorunlar yaşanıyor! Ama en kötüsü “ Demans ve alzheimer” hastalıklarının onları size bağımlı hale getirmesi oluyor! Birden kişilikleri değişiyor! Her şeye şüphe ve güvensizlikle bakıyorlar! Hatta en sevgili varlıkları çocuklarına bile! Her şeye öfke duyuyorlar! Gelgitleri oluyor! Önce anlamakta zorlanıyorsunuz! Hatayı kendinizde arıyorsunuz! “Yanlış bir şey mi yaptım?” Kuşkusu ile daha dikkatli ve tedirgin oluyorsunuz! Sonra mantıklı kararlar veremediklerini, hiç ummadığınız şeyleri unuttuklarını, sık sık eşyalarını saklayıp, sonra da kaybettiklerini sandıklarını görüyorsunuz! Zaman mekan kavramları zayıflıyor! Kayboluyorlar! Üstelik bütün bunlar için ve hatta her şey için sizi suçladıklarını, o alışık olduğunuz sevecen gözlerin bazen size nefretle, bazen de boş boş baktığını fark ediyorsunuz! Bir an aniden eski sevecen haline dönüyor, mutlu oluyorsunuz! Ama bir an da her şey değişiyor ve şaşırıyorsunuz! Psikolojiniz bozuluyor! Artık onun o eski tanıdığınız, bildiğiniz insan olmadığını kabullenmekte zorlandığınızı, bunun sizi kötü etkilediğini hissediyorsunuz! Ve çevrenize dönüp baktığınızda size gerçek anlamda güven veren ve yardımcı olan hiçbir kurum ve yer yok! Hatta size nefes aldıracak, birazcık mola verdirecek güvenli bir liman da yok! Ama iyiniyetli çabalar var! Bu işi bilimsel anlamda bilen insanlar var! Onlara belediyelerin, kurumların yardımcı olması, bilgilerinden yararlanması, onları görevlendirmesi lazım!

 

İşte Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Profesörü İsmail Tufan bu konuda sadece ülke içinde değil, dünya çapında da takdir gören çalışmalar yapan, değerli bir insan! Bu konuyla ilgili hasta ve hasta yakınlarına güven veren bir bilim adamı! Onun içinde olduğu bütün çalışmalar, bugün meyvelerini veriyor! Başta Muratpaşa olmak üzere Bütün Antalya’daki Belediye başkanlarımıza sesleniyorum. Duyun artık alzheimer hastalarının ve onların yakınlarının yardım isteyen çığlıklarını! İnsan odaklı belediyecilik anlayışı da böyle olur! Yapacağınız parklardan, yollardan önce, bir zamanlar bu toplumda yeri olan ama şimdi dünyadan habersiz, bir çocuk kadar masum, korunmasız, inatçı ve bir çocuk kadar korunup kollanmaya muhtaç bu yaşlı insanlara ve onlara bakan yakınlarına yardımcı olun. Onların rahatlaması için yapmanız gereken çalışmaları uzman Profesörler ve gerontologlar eşliğinde yapın! Her yerde eşgüdümlü bir çalışma programı olsun! İnsanları sorunlarıyla yalnız başına bırakmayın! Tek başına çözüm üretmek, böyle toplumsal bir yarayı tedavi etmeye yetmiyor! Konu üstü örtülecek, görmezden gelinecek, baştan savma işlerle yürütülecek bir konu değil! Koca bir yara! Gelin bu yaraya merhem olun! Bunu o yaşlı ve hasta insanlara ve sizlere oy veren vermeyen herkese borçlusunuz! Biraz empati kurun lütfen!